Evet, ben sana yenildim… Ama sen bir zafer kazanmadın. Ben sana yenildim, ama sen neler kaybettiğini hiç bilemeden ölüp gideceksin..
Sonra duraktayız işte. Marketten ufak saksıda bir çiçek, üç dört tane şeftali almışım. Kızlar kenara dizildiler, ben banka oturdum, rastgele bir adamın yanına, ayaklarım havada sallanırken yıkanmamış ufak şeftalimi yedim. Aklımda hiç bir şey, ufaktan esen rüzgar, gelip geçen arabalar, bir de sen.
Reklam
Tüm sokaklar, tüm şehirler, tüm ülkeler bana onu hatırlattı. Her yerde onu düşledim , her güzel anda onu istedim , gözyaşlarımı o siler belki diye ben hiç silmedim. Ne yaptıysam başaramadım. Kaçamadım. İnsanın başa çıkamadığı şehirler değil, anılarmış meğer. Bir gün kapım onun adıyla çalınınca anladım .
416 syf.
·
Not rated
Bilimsel Kadın
Oldukça garip bir kadın ve kimyager olan Elizabeth Zoth, aslında bir laboratuvarda araştırma yapmaktadır. Fakat sık sık çalışma arkadaşları tarafından araştırmaları sorgulanmakta, baskı görmekte, yapmaması gereken işler yüklenmektedir. Zoth, kariyeri boyunca erkekler tarafından aşağılansa, mobing görse, hatta taciz edilse bile ipleri elinden bırakmaya hiç niyeti yoktur. Ta ki bir gün tek başına bakmak zorunda olduğu bir kızı olana kadar. O günden sonra tüm sorumluluğu alacak ve bir kimyager olmaktansa bir yemek programında sunucu olmayı kabullenecektir. İyi ki kabullenecektir çünkü bu durum onun tüm kadınları iyileştirmesine olanak sağlayacaktır. Biraz absürd denilebilecek ama mantıklı, bilimde kadının mücadelesini konu alan, kadının iş hayatındaki mücadelesini konu alan hatta belki kadının hayattaki mücadelesini konu alan sıcacık bir hikaye. Tüm karakterler belki nefret ettikleriniz bile sıcacık. Bence tam çağının kitabı!
Bir Kimya Meselesi
Bir Kimya MeselesiBonnie Garmus · Altın Kitaplar · 20232,034 okunma
anıların düşmanı zaman değil, diğer anılardır. her yeni olay, sınırlı sayıda nöronla yeni ilişkiler kurmak zorundadır. işin ilginç yanı ise solmuş bir anının size hiç de solmuş gibi gelmemesidir. bütün resmin karşınızda capcanlı durduğunu hisseder, en azından varsayarsınız.
❝ ALLAH’TAN KORKULUR MU?..
Korkunun esası nedir ? Bize, bizden yakın olana, sevgisinden sevgisiyle yaratmış olana, affı ve bağışlayıcılığı sınırsız olana, cömertliği ve vericiliği sonsuz olana karşı korku beslemek mümkün müdür? Elbette Allah korkusundan söz edilebilir... Ama bu korku, bildiğimiz sıradan bir korku değildir. Mesela hırsızdan, depremden, iflas etmekten korkmakla , Allahtan korkmak aynı şey değildir . Korkular arasında fark vardır. Bu iki çeşit korku, aralarında hiç ilgi yok denecek derecede apayrı ve bambaşkadır. Allah korkusu , özünde sevgi olan bir korkudur . Allahın bize olan müthiş ve muazzam ilgisini , sevgisini kaybetme korkusudur .
Reklam
Bazı insanların, bazı şeylere hiç hakları yoktu: ne var ki, insanlar da en çok, bu hiç hakları olmayan şeyleri yapıyorlardı.
"Ölmek zorundaysan da hiç değilse biraz daha tut kendini. Hiç değilse zahmetine değsin. Hiç değilse sana bir nişan verebilsinler," "Hangisi daha iyi: Soğuktan ölmek mi, bir nişanla ödüllendirilip ölmek mi?" "Bırak düşüneyim. Ya aşktan ölmek?" ...
Sayfa 116 - Sel Yayıncılık
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.