Yıldızların görünmediği bulutlu bir gece yarısı. Altı yaşında güzel, kumral bir kız çocuğu, uykusunda uyuyor. Annesi uyandırıyor onu. “Kalk, diyor, şu kör olasıcaya bak, eve ne zaman gelecek sabah mı?” Buğulu gören gözlerini ovuşturuyor çocuk, annesi pijamasının üstüne montunu giydiriyor. Uykulu sersem bir şekilde sokakta yürümeye başlıyor, kimse
derin mesele
Esnek çalışma dönemini evde çocuklarla ilgilenerek geçiren bir arkadaşım anlattı. Hanım işe gidiyor, beyefendi dadılık yapıyor gün boyu. Yemekti, dersti, hava aldırmaydı, geçiyor günler. Ama bir şeyden şikâyet etti; “Ben babayım, çocuklara bir şey söylüyorum, hanım pat itiraz ediyor çocukların önünde. Hayır, öyle değil, böyle olacak. Çocuğun