Saçma Sapan Bir Şey!
Sıradan görünen bir yolculuk. Hafiften senkronize olarak her yönden gelen horultu sesinden anlayabildiğim kadarıyla yarısı uyuyan yolcular ve benim gibi yolculuğu açık gözlerle bitirmeye ant içmişcesine uyanık bir kaç kişinin fısıltısıyla sıradan , sıkıcı görünen bir otobüs yolculuğu. Otobüsün arka kısmında , yanımda koltuğuma kadar taşarak beni
DAYATMALAR KÂBUSU
Bugünlerde hep, yıllar önce gördüğüm bir kâbusu hatırlıyorum. 1960'lardaydı. Bir gece, ateşim de çıkmış, baygın gibi uyuyakalınca bir kâbus gördüm. Korkulu rüyamda kendimi 40 yıl sonra İstanbul'da buldum. Zaman değişmiş, sokakta yürüyorum, tüm dükkân isimleri İngilizce. Girip bir dükkâna sordum: Hayrola, bu dükkân kırk yıl evvel de vardı, ne
Reklam
Çay üzerine "Şairlerin Demleri" iki çay söylemiştik orda, biri açık, keşke yalnız bunun için sevseydim seni. (Cemal Süreya) Çayın rengi ne güzel Sabah sabah,
Yalnızı ve yazığıyım bu dünyanın ellerime söz geçirmekten caydım yalnızlığımın beşbin nüsha kopyasını çıkardım tanrım, çayı demledim... Daha önce hiç bu kadar ölmemiştim
214 syf.
·
Puan vermedi
1.Dünya savaşında sol kolunu kaybettikten sonra işgal altındaki İstanbul'daki evine gitmeyip cephede beraber çatıştığı erlerden Mehmet Ali'nin de önerisiyle İç Anadolu'nun Porsuk Çayı çevresine kurulu Mehmet Ali'nin köyüne gelir ve orda yaşamaya başlar Ahmet Celal. Üç yıl boyunca kaldığı bu köyde bir türlü köylü tarafından benimsenmez ve ona yabancı anlamına gelen "yaban "lakabı takılır. Bu duruma içten içe üzülür Ahmet Celal zira İstanbullu da olsa aydın da olsa ,o bu vatanın ,bu toprakların çocuğuydu. Ahmet Celal Kurtuluş Savaşı döneminde geldiği bu köyde köylülerin ruhsuzluğuyla,cahilliğiyle, kültürsüzlüğüyle, olaylara karşı kayıtsızlık gerçekleriyle ve sürekli çalışan , temizliğe de çok önem vermeyip karıncalar gibi çalışan köylü gerçeğiyle karşılaşır. Bu durum karşısında ve köylüye karşı içten içe duyduğu öfke ve eleştirileri sonucu kendine ve aydınlara şöyle bir eleştiri getirir Ahmet Celal: Unutulmuşsa bu köy,cahil kalmışsa bu köy ,ruhsuzluk ve kültürsüzlük dibe vurmuşsa hiç kusura bakma kardeşim bu senin,benim ,Türk aydınının suçudur. Onları burda kimsesiz bırakıp ,buraya hiç uğramayan bizlerin suçudur." Kitabın sonunda maalesef Yunanlılar tarafından yakılıp yıkılır tüm köy ve katledilir insanlar. Kitabın 1920li yılların gerçeğinde Yakup Kadri tüm Anadolu'nun gerçeğini ,özellikle kırsalın gerçeğini vurur yüzümüze yüzümüze ve hala süren ve değişmeyen gerçeği...
Yaban
YabanYakup Kadri Karaosmanoğlu · İletişim Yayınları · 202144,9bin okunma
Seslendirme, sesli kitap
youtube.com/watch?v=D2RlLaK... -Selim’i de yanımıza alacağız. -Bu nasıl sağlanacak efendimiz? -Bu kadar işi başardıktan sonra bunun lafı mı olur Olric? Selim kör taklidi yapacak Olric. Onu kullanacağız Olric.Akşamüstü işimiz bitince bir çeşmenin yanında çömelip paraları
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.