Bu diyalog bana yabancı gelmedi :)
Sanki içimden geçenleri okumuş gibi, müfettiş bana, - Sen kalk! dedi. Sevinçle fırladım. Sonradan bana arkadaşların söylediğine göre, müfettiş, -Kaç yaşındasın? diye sormuş. Ben heyecandan soruyu anlayamadığım için, Amerika’nın keşfini soruyor sandım, - 1492 efendim! diye bağırdım. Şaşkınlıktan gözleri büyüyen müfettiş, - Neee? Kaç
Hiç yabancı gelmedi :)
Siz de bütün diğer erkekler gibi, her şeyi kabul eder görünerek her seyi kabul ettirmek yolunu tutuyorsunuz.
Reklam
Hiç yabancı gelmedi :)
"İmparator'un kendisinin hiç de uygulamadığı bir yoksulluğu böylesine coşkuyla alkışlaması anlaşılır bir şey değildi",
Sayfa 472 - Can Modern 50. basım: Mart 2020Kitabı okudu
Hiç yabancı gelmedi..
"Biz gidip akında, savaşta kan döküyor, ölüyoruz. Onlar tutsak diye Ötüken'de oturup tarla sürüyor, koyun üretiyorlar. Sonra bizim Türklerle alışveriş edip bir koyununa on tane tilki derisi alıyorlar. Sonra da bu deriyi Çin'e satıp zengin oluyorlar."
Allah Allah ! Hiç de yabancı gelmedi ama neyse !
"Ucuz olan ne kaldı ki ? Her şey ateş pahası. Ucuz olan tek şey dünyanın kahrı ; dünyanın kahrını çekmek bedava..!
Bütün hayatımı birlikte geçirdiğim ve beni gerçekten seven bu insana hiçbir şey anlatamamak ne kötü. Ondan farklı gelişmeye ne zaman başladım? Bu ayrılık nasıl doğdu? Hiç anlamıyorum. Bir gün baktım iki yabancı olarak yaşıyoruz aynı evde. Aslında kimseye bahsetmedim kendimden, istemiyorum da. Yatağımın karşısında bir pencere var. Odanın duvarları bomboş. Nasıl yaşadım on yıl bu evde? Bir gün duvara bir resim asmak gelmedi mi içimden? Ben ne yaptım? Kimse de uyarmadı beni. İşte sonunda anlamsız biri oldum. İşte sonum geldi. Kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım; kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım…
Reklam
— Sen beni bir yüz olarak tanıyorsun ve beni asla başka türlü tanımadın. Bu yüzden de, yüzümün ben olmayacağı gibi düşünce hiç aklına gelmedi. — Yüzünün sen olmadığını nasıl iddia edersin? Yüzünün arkasında kim var ki? — Aynaların mevcut olmadığı bir dünyada yaşadığını tasavvur et. Yüzünü hayal edersin, onu içinin bir çeşit dışa yansıması gibi hayal edersin. Sonra, varsayalım ki kırk yaşında sana bir ayna uzattılar. Dehşetini bir düşün. Tamamen yabancı bir yüz görürsün. Ve kabul etmeye yanaşmadığın şeyi net bir şekilde anlarsın. Yüzün, sen değilsin.
Sayfa 43 - Can Yayınları
Belki de senin gözlerine benziyordu gözleri... Yoksa adı mı seninkini andırıyordu? Belki sesi hiç yabancı gelmedi. Ya da rakı kadehini dudaklarına götürüşünü benzettim sana. Oturup saatlerce ne konuştuk peki? Seni mi anlattım ona? İçimde kapanmasından ümidi kestiğim yaranın, yokluğunda nasıl büyüdüğünü mü yoksa? Aldattım, hatırlayabildiğim tek şey bu. Hayır, sarhoş değilim. İçki bir süredir etki etmiyor bana. Saatlerce içsem bile devrilen sadece kadehler oluyor, ben yine ayaktayım. Oysa istiyorum kendimden geçene kadar, boğulana kadar içmeyi. Olmuyor işte. Bu yüzden farkındaydım her şeyin.
Bu düşünce hiç yabancı gelmedi
Artık sizi bir insan olarak görmediğimizi,faydalanmak üzere beslediğimiz ve faydayı sağlamayı reddettikleri anda öldüreceğimiz hayvanlar olarak algıladığımızı anlayın.
Doğrusu isminiz bana hiç yabancı gelmedi ve hakkınızda kötü şeyler söylenmediğini de belirtmeliyim ama bunun hiçbir anlamı yok, kurnaz insanlar kendilerini halk adamı olarak tanıtmayı iyi bilirler.
Sayfa 48 - İş BankasıKitabı okudu
107 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.