Neo-korteksimiz bize hareketsizliğin ölüme benzediği bilgisini verir. Ölüm ise insanların şiddetle kaçın- dığı bir deneyimdir. Hayvanların onları engelleyen böyle bir farkındalıkları yoktur; onlar için yaşam ve ölüm bir sistemin, üstelik tamamıyla biyolojik bir sistemin parçalarıdır. İnsanoğ- lu ölümün ne demek olduğunu anlar ve dolayısıyla
“Eskiden olsa böyle şeyler söyleyemezdim, hiç konuşamazdım ama konuşmak lazım artık onu öğrendim.Kafamdan ne geçiyorsa açık açık söyleyeceğim.Hiç umurumda değil hiç bir şey yani. Çünkü söylemediğin zaman ne oluyor biliyor musun?
O kelimeler böyle büyüyor içinde, büyüyor, şişmeye başlıyor.Orada çürümeye başlıyor sonra.Arta kalan bir kaç tane kelime oluyor.Onları da hiç bir zaman söyleyemiyorsun.Onları söylemek lazım işte.İçinde ne varsa söylemek lazım. onu öğrendim ben.Çok kötü durumdayım ben şu anda.Çok yardıma muhtacım yani. bana yardım eder misin?”
Fiyatı uygun oldu mu , utanılacak hiç bir şey yok . İnsan için kutsal olan insan ,eğlence ve spor için öldürülüyor . Eskiden bir insana yaralamayı ve yaralanmayı öğretmek günahtı. Şimdiyse bir adam çırılçıplak ,silahsız sürükleniyor herkesin gözü önüne ; bir insanın ölümünü seyretmek , yeterince bir gösteri oluyor insana.
Ahlakın böylesine bozulduğu bir yerde , nasırlaşmış kötülüklere alışılmıştan daha şiddetli bir tokat , bir ceza istenir . Ruhlara yerleşmiş yanlış kanıları söküp atmak için prensiplere gerek vardır.
Bazi insanlar kaderimize saplanirmis ... ne bileydik sakladiklari ellerinin icinde güller yerine hancer oldugunu ...
bazi seylerin hayatta dünya dilleriyle izahati olmuyor sonsuz bir hayatta uzun uzun konusuruz ... yada kadere kafi gelen bir kader mevzu bahisse belkide hic konusmasak mi ? Masivaya meftun ola ola hakka kavusur ya insan mevzu o halde kalbin sonsuz sahibi icin sonsuz sevme yetisiyle yaratilmis olamasiyi . Şimdi bunu yaziyorum ya sizinle beraber tekrar unutacak yine kaderimize saplananlara belkide kollarimi acagim bilemem ki bilsek yapmazdik ki ... hasili aklinla ogrenir kalbinle seversin sonuc ? Sonucu Allah eyvallah sonucu ya bâki entel baki . Sizinle beraber unuttum bile ama ...
Ne varlığa sevinirim
Ne yokluğa yerinirim
Aşkın ile avunurum
Bana seni gerek seni
Nice sözler söylenmiştir şiirlerde, niceleri pek tesir etmiştir gönüllerde. Lakin hangi biri asırların hazin yıkıcılığına dayanabilmiş, hangi kitap zamanın can yakıcı unutulmuşluğunda kendini bu kaderden kurtarabilmiştir…
İşte biçare derviş Yunus çıkmıştır o vakit
Yoruldum, patron. Yollarda yağmurdaki bir serçe kadar yalnız olmaktan yoruldum. Yanımda hiç arkadaş olmamasından bıktım. Nereye gideceğimizi, nereden geldiğimizi söyleyecek biri. İnsanların birbirine kötü davranmasından bıktım. Her gün dünyada hissettiğim ve duyduğum acılardan bıktım. Çok fazla var, sanki her an için kafama cam parçaları batıyor. Anlıyor musun?
/Yeşil Yol
Kitabı hiç sıkılmadan okudum duygusal tarafları da eğlenceli tarafları da güzeldi bana özellikle mizahı tarafları Aziz Nesin i hatırlattı. Kısacası güzel kitap.
UçarcaMehmet Fatih Işıldak · Ark Kitapları · 20192,909 okunma