19 yaşında taksi şoförü bir gencin hikâyesini okudum son iki haftada. Bu roman bana, bir kere daha, hangi yaşta olursak olalım yaşamın özetinin, tecrübelerimizin bileşkesinden ibaret olduğunun altını çizdi. Bazen anlamanın en net yolu sınanmaktan geçiyor. Romandaki temel çıkış noktası da bu ; sınavlar. Hayatı anlamlandırma çabamız ne yaparsak
BİR ŞEYLER EKSİK
Ya sevgiye, ya da arzuya ,nesne olmak istiyoruz.
...arzuladığımıza ulaşmak, arzulandığımızda da ulaşılmak istemiyoruz.
''Sevmeyi becerecek kadar kendi benliğimizden feragat etmeyi bilmiyor, arzulamayı becerecek kadar da bilinmeyene ve tehlikeli olana yelken açmaya cesaret edemiyoruz.''
BİR ŞEYLER EKSİK
," Lacan aşk hakkında konuşurken "Aşk sahip olmadığınız (sizde olmayan) bir şeyi, onu sizden istemeyen birine vermektir/vermeye çalışmaktır, Acınası bir durum gibi görünüyor, değil mi? Ortada verilecek bir şey yok, ama zaten onu isteyen de yok. Ancak "aşk" gene de var. Çünkü o öteki her kimse, onun
VAR MI SİZİN DE BÖYLE CİNNETLERİNİZ?
“Deliler ile benim aramdaki tek fark, onların bunu kabullenmemesidir. Oysa ben biliyorum deli olduğumu.” diyor, sürrealist ressam Salvador Dali. Dünyanın büyük çoğunluğu onun deli olduğuna, geri kalanıysa dahi olduğuna inanıyor. Hem deli olmak, dahi olmaya engel mi? Ya da tam tersi; dehalar da bir gün