Ayrıca nasıl ki hiçbir ülke sadece birkaç kalem ithalata ihtiyaç duyan ya da hiç ihtiyaç duymayan bir ülke kadar müreffeh değilse, en mutlu insan da içindeki zenginliği kendisine yeterli olan ve varlığını idame ettirmek için dışarıdan ya çok az veya hiçbir şeye ihtiyaç duymayan insandır, çünkü ithal mallar pahalı şeylerdir, bağımlılığı açığa vurur, tehlikeye sebebiyet verir, sıkıntı meydana getirirler ve sözün kısası yerli imalat için sefil birer ikamedirler. Hiç kimse başkalarından ya da genel bir ifadeyle, dış dünyadan çok fazla beklenti içerisinde olmamalıdır. Bir insanın bir başkası için ifade edebileceği şey öyle çok büyük değildir: neticede herkes yalnız kalır ve önemli olan şey yalnız kalanın kim olduğudur.
“Hiç kimse başkalarının o kadar üstünde değildir ki, Yaradan yalnız onu güzel yaşatsın.”
Reklam
Bilge değildir sahiden Karanlığı bilmeyen biri, Kaçınılmazdır karanlığın usulca Onu herkesten ayırması. Tuhaftır siste dolaşmak! Yaşamak yalnız olmaktır, Hiç kimse bilmez diğerini, Yalnızdır her biri.
Hiç kimse hiçbir şey değildir. Aynı zamanda, her birimiz evrenin tümüyüz.
Sayfa 42 - ykyKitabı okudu
Platon'un Mağara Benzetmesi
Şimdi, Dedim, insan denen yaratığı eğitimle aydınlanmış ve aydınlanmamış olarak düşün. Bunu şöyle bir benzetmeyle anlatayım: Yeraltında mağaramsı bir yer, içinde insanlar. Önde boydan boya ışığa açılan bir giriş... İnsanlar çocukluklarından beri ayaklarından, boyunlarından zincire vurulmuş, bu mağarada yaşıyorlar. Ne kımıldanabiliyor ne de
Platon (Eflatun) Devlet Adlı kitabın da gecen Mağara Benzetmesi sayfa 231 -237Kitabı okudu
KUR'AN LAHUTÎDİR İNSAN SÖZÜ DEĞİLDİR..
Eğer denilse: İ'caz-ı Kur'an belâgattadır. Halbuki umum tabakatın hakları var ki, i'cazında hisseleri bulunsun. Halbuki belâgattaki i'cazı, binde ancak bir muhakkik âlim anlayabilir? Elcevab: Kur'an-ı Hakîm'in her tabakaya karşı bir nevi i'cazı vardır. Ve bir tarzda, i'cazının vücudunu ihsas eder.
Sayfa 181
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.