"Gittikçe daha da sıkılıyordum. Nihayetinde canımı almaya karar verdim. Bir akşam, etrafta kimsenin olmadığı bir vakit, karanlılıkla denize daldım. Ancak ayağımın güverteden ayrıldığı ve gemiyle bağlantım koptuğu an, hemen canımın kıymetini fark ettim. Kalbimin derinliklerinden keşke vazgeçseydim, diye düşündüm. Lakin çok geçti."
On Gece Rüyası, Natsume Soseki’den okuduğum ilk kitaptı. Baskılarını çok beğendiğim için birkaç kitap seçip okumak istemiştim bu yayınevinden. Kitabımız 4-5 sayfalık farklı farklı temaları olan 10 tane rüyadan oluşuyor. Bazıları ürpertici bazıları duygusal. Dili oldukça sade, hiç yormuyor. İçerisinde Japon temasına uygun resimli sayfalar da yer alıyor. Bu yönden okuması çok akıcıydı. Bir oturuşta bitirilecek hoş bir kitap oldu benim için. Yazarın kalemini beğendim ilk fırsatta başka eserlerini de okumayı planlıyorum. Yormadan, sıkmadan güzel bir okuma deneyimi sunacağını düşünüyorum. Siz de benim gibi uzun kitaplar okuyamayacağınız bir dönemdeyseniz bu kitap size ilaç gibi gelecek. Japon edebiyatıyla hala tanışmadıysanız bu güzel baskılara bir şans verebilirsiniz.
"Beni, yüz sene boyunca bekle, lütfen," dedi. "Yüz sene mezarımın başucunda oturup bekle çünkü mutlaka seni görmeye geleceğim."
“Hiç şüphesiz her edebî eser onu kaleme alan zihnin çizgilerini, satır aralarının derinliğinde gizler.”
