“Kant, duyulur dünyanın bizim algımızdan ibaret olduğunu söyler, zaman ve mekân da dâhil, hiçbir şeyin bizden bağımsız varlıklarını bilemeyiz, der. Kant'ın, "görünüş" kavramının tam karşıtı olan "kendinde şey" (ding an sich) dediği varlığı bilemeyeceğimizi, çünkü insanın, zaman ve mekânda var olanların dışındaki şeyleri bilemeyeceğini söylediğini hatırdan çıkarmamak gerekir. Ancak, var olanlar insanların algıları ile sınırlı değildirler. Kant'ın bilgide "transendental idealizm" terimi ile Berkeley'in idealizmi birbirinden farklıdır. Berkeley, maddi evreni bütünüyle yadsırken, Kant, ister ideal (akli) isterse deneysel olsun, algıladığımız her şeyin bir gerçekliği olduğunu kabul eder ve bu konuda asla süpheci bir tutum içinde olmaz.”
Acı kendiliğin keşfi sürecinde hiçbir yarar sağlamaz. Ölüm itkisini kendimize doğru çevirerek ve bu dav­ranışı bir ıstırap estetiğine dönüştürerek kendi mahremiyeti­mizde asli olana dair hiçbir şey bilemeyiz. Olumsuzluk, bu ka­ranlık ve kötücül enerjiye bir şey eklemeyi gereksiz kılacak bir dozda gerçek tarafından doğal olarak zerk edilmektedir zaten.
Reklam
Sadece bir tek hayat yaşadığımız için bu hayatı öncekilerle karşılaştıramaz ya da kusurlarımızı gelecekteki hayatlarımızda gideremeyiz; bu nedenle de ne istediğimizi bilemeyiz. ... Karşılaştırma fırsatı olmadığı için hangi kararın daha iyi olduğunu sınamanın bir yolu yok. Olaylar nasıl gelişirse öyle yaşıyoruz, önceden uyarılmaksızın, rolünü ezberlemeden sahneye çıkan bir tiyatro oyuncusu gibi. Yaşam öncesi ilk prova yaşamın ta kendisiyse, ne değeri olabilir yaşamanın? Yaşamın hep bir taslak gibi olması da bundandır işte. Yok, "taslak" da tam anlatamıyor demek istediğimi, çünkü taslak bir şeyin ana çizgileriyle belirmesi demektir, bir resmin az çok ortaya çıkmasıdır, yaşamımız dediğimiz taslaksa hiçbir şeyin taslağı değildir, bir resmin resme dönüşmeyecek ana çizgileridir. "Einmal ist keinmal" diyor Tomas kendi kendine. Sadece bir kere olan şey, diyor Alman özdeyişi, hiç olmamış sayılır. Yaşanacak bir tek hayatımız varsa eğer, onu hiç yaşamamış da olabiliriz, fark etmez. **
Sayfa 16 - iletişimKitabı okuyor
Yaşam sürekli bir değişimdir, ona boyun eğeriz. Rastlantının ani darbesinin ne yandan geleceğini asla bilemeyiz. Felaketler ve mutluluklar, davetsiz şahıslar gibi girerler ve çıkarlar. ... Hiçbir şey öngörülemez. Karmakarışık, darbe üstüne darbe alarak yaşarız.
Sayfa 423Kitabı okudu
984 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
169 günde okudu
Tolstoy, hayatı boyunca fikirlerini ifade edeceği en uygun biçimi aradı. Öykü ve roman yazmak, dergi çıkarmak ve askeri düzenden tarıma dek her konuda makaleler yazmak bu biçim araçlarının ürünüydü. Tolstoy'un sanatına fikirlerin hakim olmasının ve karakterlerin hep bir toplumsal durumu çözmek ya da göstermek üzere var olan canlılar gibi
Bilgelik Günlüğü
Bilgelik GünlüğüLev Tolstoy · Alfa Yayınları · 2022294 okunma
Devlet’i Kim, Nerede, Ne Zaman, Nasıl Yazdı?- 1
Devlet’i Kim, Nerede, Ne Zaman, Nasıl Yazdı? Sokrates, hiç şüphesiz, Platon’dan çok daha yaratıcı, daha erkek bir kafaydı. Kalıpları kıran, buzları eriten, herkesin alışık olduğu düşünüşten başka türlüsünü getiren herhalde Sokrates’ti. Bu filozof üstüne bildiklerimiz o zaman için az sayılmaz. Ama onları hiç bilmesek bile, Platon gibi değerli
Reklam
865 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.