Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Ben usandım.” “Sigaradan mı?” “Her şeyden. Her şeyden. Hiçbir şeyin anlamı yok. Hiçbir şeyin. Bilirsin, bazen bir yere gidersin ve kendine, neden buradayım, diye sorarsın. Ben sürekli böyle hissediyorum. Bir an önce gitmek istiyorum. Bulunduğum yerden başka bir yere. Hiç bitmiyor. Yemin ediyorum, ödleğin teki olmasaydım kendimi çoktan öldürmüştüm.” . Zor bir dönemden geçiyordum. Kendimle ne yapacağımı bilmiyordum. Yalnızdım, bütünüyle yalnız. Büyük bir aşk yaşama özlemi içindeydim. Böyle olduğumda genellikle kendime bir hobi bulurum - resim, gitar, ne olursa. Sonra, kaptırabilirsem, kendimi daha iyi hisseder, dünyada kimsem olmadığını unuturum. Fakat bu sefer hiçbir makrame kursunun bana yararı olmayacağını biliyordum. İnanabileceğim bir şeye ihtiyacım vardı. Beni hiç terk etmeyecek büyük bir aşka.
“Ben usandım.” “Sigaradan mı?” “Her şeyden. Her şeyden. Hiçbir şeyin anlamı yok. Hiçbir şeyin. Bilirsin, bazen bir yere gidersin ve kendine, neden buradayım, diye sorarsın. Ben sürekli böyle hissediyorum. Bir an önce gitmek istiyorum. Bulunduğum yerden başka bir yere. Hiç bitmiyor. Yemin ediyorum, ödleğin teki olmasaydım kendimi çoktan öldürmüştüm.” . Zor bir dönemden geçiyordum. Kendimle ne yapacağımı bilmiyordum. Yalnızdım, bütünüyle yalnız. Büyük bir aşk yaşama özlemi içindeydim. Böyle olduğumda genellikle kendime bir hobi bulurum - resim, gitar, ne olursa. Sonra, kaptırabilirsem, kendimi daha iyi hisseder, dünyada kimsem olmadığını unuturum. Fakat bu sefer hiçbir makrame kursunun bana yararı olmayacağını biliyordum. İnanabileceğim bir şeye ihtiyacım vardı. Beni hiç terk etmeyecek büyük bir aşka.
Reklam
Hiçbir şeyin anlamı yok. Mutlu olmak için didinip duruyorsun, derken pat diye bir şey oluyor ve hepsi uçup gidiyor...
"Sensiz hiçbir şeyin anlamı yok," dedi. "Senin dışında her şey bir bok yığını"
Sayfa 178
Fakat bu geçen altı gün içinde, bu tek bir haftada her şey değişmemiş miydi? Yaşadığı bu dehşet tüm hayatını altüst etmişti. Her şeyin ağırlığı değişmiş, tüm değerler altüst olmuş ve ilişkiler karmaşık bir hâl almıştı. İrene sanki şimdiye kadar hayatını sisli bir perdenin ardından yaşamıştı, gözleri tam açılmamıştı, ancak şimdi her şey içten gelen bir ışıkla son derece güzel bir durulukla ışıldıyordu. Hiçbir zaman yakından ilgilenmediği, ancak artık hayatının gerçek anlamı olan şeyler, hemen yakınında, bir nefes kadar yakındı ona. Öte yandan bir zamanlar önem verdiği şeylerin sis gibi dağılıp yok olduğunu da fark ediyordu şimdi.
…Sosyal medyadan kaptığımız mesajın ne olduğunu ve basılı kitaplardan kaptığımız mesajdan ne farkı olduğunu düşündürdü bunlar bana. Önce Twitter'ı düşündüm. Twitter'a giriş yaptığınızda -Donald Trump da olsanız, Bernie Sanders da olsanız, Bubba the Love Sponge da olsanız- o mecra üstünden aldığınız ve takipçilerinize gönderdiğiniz bir
Reklam
Hiçbir şeyin anlamı yok. Mutlu olmak için didinip duruyorsun, derken pat diye bir şey oluyor ve hepsi uçup gidiyor. Bu da ölümden sonra hayata inanmamamızdan kaynaklanıyor. İnanmamamızdan değil, inanamayışımızdan.
Her şeyin giderek güdükleştiği, rengini yitirdiği, en mühimi yalınlaştığı bir dünyada yitik kimi günleri aramanın, üstüne üstlük yok yere paylaşmaya çalışmanın elbette hiçbir anlamı yok. Mesele bir eskiye özlem ya da hayıflanma değil anlayacağınız.
Kim sonsuza kadar yaşamak ister? Şunu bilmek ne kadar sıkıcı ve yavan olurdu: Bugün neler olduğunun hiç önemi yok, bu ay, bu yıl: Daha sonsuz gün, ay ve yıl var. Sayılamayacak kadar çok, kelimenin tam anlamıyla. Böyle olsaydı eğer, başka bir şeyin anlamı kalır mıydı? Artık zamanı hesap etmemize gerek kalmazdı, hiçbir şeyi kaçırmazdık, acele etmemizin anlamı olmazdı. Bir şeyi bugün ya da yarın yapmamız fark etmezdi, hiç fark etmezdi. Kaçırdığımız milyonlarca şeyin ebedîlik karşısında hiçbir değeri kalmazdı, bir şeyin arkasından üzülmenin de anlamı olmazdı, çünkü onu telafi etmek için hep zaman kalırdı.
Sayfa 165Kitabı okudu
' Delirtici bir durum bu. Artık hiçbir şeyin anlamı yok! '
Sayfa 38 - Sel YayıncılıkKitabı okuyor
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.