Nasıl da coşkuyla kutluyorlar köle olmayı. Nasıl da mutlular düzenin cahil köleleri.
Her gün yanı başlarında insanlar haksız yere ölürken veya haksız bir yaşam sürerken bir gün kendilerinin de aynı sonu yaşayacaklarını düşünmeden düzene itaat etmeye devam ediyorlar. Yaşama izni
karşılığında bu düzene ömür boyu kölelik ediyorlar ve aslında bu
"Vaktinde gelmeyen hiçbir şeyin anlamı yok.
Ben öldükten sonra çiçekleri çöpe atın.
Mezar taşları çiçekten anlamaz."
Bireyselliğinizde neler vardı?
Hiç düşündünüz mü?
Kişiliğiniz, sizi bir rahimden mezardan geçerek başka bir rahme taşıyan ve aynı şeyleri tekrar tekrar tekrar eden hafif bir hapishaneydi. Bu yüzden Doğu'da buna yaşam ve ölüm döngüsü diyorlar. Bu döngüden atlamak, meditasyonun tüm amacıdır - sadece derin bir ıstırap, endişe ve endişe olan bu süreklilikten çıkmak ve mavi gökyüzünde kaybolmak.
Bu kayboluş senin ölümün değil. Bu yok oluş sizi bütünle bir yapar. Ve bütünle bir olmak en büyük neşe, en büyük mutluluktur. Daha anlamlı, daha ihtişamlı, daha görkemli hiçbir şey yoktur. Burada tüm Budalar, varoluşun nihai sonsuzluğunda ortadan kayboldu. Bireysellikten özgürlüktür, kendinizden özgürlüktür....
Osholover,,
Macron'a en büyük dersini, müslüman olan bir Fransız verdi. Macron ve onun gibiler, İslam'a savaş açmakla, hayatlarının en büyük hatalarını yaptıklarının farkında değiller. Hem uyuyan müslümanları uyandırıyorlar hem de milyonlarca Avrupa'lının İslam'la tanışmasına vesile oluyorlar.
Allah en büyük hikmet sahibidir, öyle vesileler yaratır ki, şaşar
Ben senin en çok gözlerini sevdim
Hiçbir mutluluğum kadar anlamlı olmayan
Gözlerini sevdim