Güler Yazıcıoğlu

Güler Yazıcıoğlu
@hicbiryerden
un mundo mejor es posible
Küçük Bir Çaba
1000 Kitap sayesinde tanıştığım değerli arkadaşım
Roquentin
Roquentin
ile geçen günlerde bir çaba içerisine girdik. Bu çabamızda başarılı da olduğumuz için sizlere anlatmak istiyorum.
Roquentin
Roquentin
, eski adıyla Çocuk Esirgeme Kurumu, yeni adıyla Yetiştirme Yurdu'nda sosyolog olarak görev yapmakta. Daha önce
Güler Yazıcıoğlu okurunun profil resmi
Tebrikler, nasıl güzelsiniz :)
Semih Doğan okurunun profil resmi
Teşekkürler Güler Hanım :)
Reklam
Süregiden feminist mücadelenin kadına yönelik şiddeti sona erdirebilmesi için, bu mücadelenin şiddeti sona erdirmeye yönelik topyekûn bir hareketin bileşeni olarak görülmesi gerekir. Feminist hareket şimdiye kadar birincil olarak erkek şiddetine odaklandı ve sonuç olarak erkeğin şiddete eğilimli olduğuna, kadının ise olmadığına, erkeklerin tacizci, kadınların mağdur olduğuna dair cinsiyetçi basmakalıp fikirlere inanıl ırlık kattı. Oysa bu toplumda kadınlar (erkeklerle birlikte), baskın bir taraf ya da grubun, hükmettiği insanlar üzerindeki iktidarını kaba kuvvet uygulayarak elde tutmasının kabul edilebilir bir şey olduğunu düşünüyorlar. Bahsi geçen düşünce tarzı, bunu göz ardı etmemize yol açabiliyor. Kadınların, diğerleri üzerinde ne derece kaba kuvvet uyguladıklarını ya da şiddet içeren davranışlar sergilediklerini gözden kaçırmamıza ya da görmezlikten gelmemize neden oluyor. Kadınların, şiddet içeren eylemleri erkekler kadar sık gerçekleştirmiyor olmaları, kadın şiddeti gerçeğini ortadan kaldırmaz. Eğer şiddeti ortadan kaldırmak istiyorsak, bu toplumdaki bütün kadın ve erkeklerin şiddet kullanımını desteklediğini görmemiz gerekiyor.
Bgst Yayınları, Epub
Güler Yazıcıoğlu okurunun profil resmi
Ancak kadınlar (bir grup ile sınırlandırıyorum) bunu görmekten kaçınırlar. Çünkü görmeleri, bunu kabullenmelerini ve bu da kendilerinde bir değişim sürecini başlatmalarını gerektirir. İkinci dalga feminizmi bir parçalanma sürecine dönüştüren bu durum değişmedikçe ve feminizmi "erkek şiddetine dayandırılan bir cinsiyetçilik" ile sınırlandırdıkça sorunun çözüme kavuşması olanaksızlaşıyor. Bu nedenle feminist hareket ana amacı olan cinsiyetçiliği ortadan kaldırmanın yanı sıra, kadınlara yönelik çalışmalarla, şiddetin ne başkasına uygulanabilir ne de kendine kabul edilebilir olduğu bilincini yaymayı sürdürüyor. Tabii bunun için bizlerin klavye aktivistliğinden bi tık fazla çabayla elimizi taşın altına koymamız gerekiyor ;)
bhmflzf okurunun profil resmi
Fikirlerinize katılıyorum tamamen çoğu şey teoride kalmakta oysa fikirler eyleme dönüştüğü derecede önemlidir. Biz teori kısmını bile daha ortaya koyamadık işimiz zor. :)