"Alınmaz zevk-ı câm-ı vasl bî-hamyâze-i hicrân Alan firkat-keşândır lezzetin vakt-i mülâkâtın" [Ayrılık acısı çekmeyen kavuşmanın lezzetini nasıl idrak etsin? Acıkmadan yemeğin lezzeti, susamadıkça suyun kıymeti bilinir mi?]
Alınmaz zevk-ı câm-ı vasl bî-hamyâze-i hicrân Alan firkat-keşândır lezzetin vakt-i mülâkâtın . [Ayrılık acısı çekmeyen kavuşmanın lezzetini nasıl idrak etsin? Acıkmadan yemeğin lezzeti, susamadıkça suyun kıymeti bilinir mi?]
Reklam
On bir aydır gideli biz de çekerdik hicrân Merhaba etti yine bizimle şehr-i Ramazân (On bir ay yokken biz ayrılık acısı çekiyorduk. Şükür ki Ramazan ayı geldi, bizimle merhaba etti.) BAHTÎ (Sultan Birinci Ahmet)
Nâbî'den şöyle tadı-tuzu yerinde bir beyt daha: "Alınmaz zevki câmı vasl bihamyâze-i hicrân Alan firkat keşândir lezzetin vakti mülâkâtın' [Ayrılık acısı çekmeyen, kavuşmanın lezzetini nasıl idrak etsin? Acıkmadan yemeğin lezzeti, susamadıkça suyun kıymeti bilinir mi?]
Arkasında bu kadar samimi bir hicran (ayrılık acısı) ile ağlayacak bir insan bırakmak dünyada kendinden bir parça bırakmak demektir. Şu halde ölüm bile insan için ancak bir yarım felakettir...
Sayfa 102 - inkılap
Alınmaz zevk-ı câm-ı vasl bî-hamyâze-i hicrân Alan firkat-keşândır lezzetin vakt-i mülâkâtın [ Ayrılık acısı çekmeyen, kavuşmanın lezzetini nasıl idrak etsin? Acıkmadan yemeğin lezzeti, susamadıkça suyun kıymeti bilinir mi ? ]
Sayfa 88 - bkyKitabı okudu
Reklam
66 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.