Dipnot: Bir Hatırlatma!
- Efendimiz Aleyhisselam'ın doğum günü 12 Rebiülevvel'dir. Doğduğu gün olan 12 Rebiülevvel, o gün miladi olarak 20 Nisan'a denk geldiği için 20 Nisan 571 Pazartesi doğum günü olmuştur. Fakat bu o güne mahsus bir durumdur. O yıldan sonraki zamanlarda standart bir şekilde 20 Nisan Efendimiz'in doğum günü olarak kabul edilemez. Efendimiz'in doğum günü olan 12 Rebiülevvel miladi takvimde her yıl değişkenlik gösterir. Mesela 2024 için 12 Rebiülevvel, 14 Eylül 2024 Cumartesi'dir. Kutlu Doğum haftası da ancak o hafta olur. Diyanet dahi bir sürü profesörüne rağmen bu hataya düşüp 20 Nisan'ı kutlu doğum haftası ilan etmektedir. Bu yanlıştır. İslam'da ibadetler, özel günler ve uygulamalar hicri takvime göre belirlenir. Hatta insanın yaşı dahi hicri takvim hesabıyla hesaplanır. Bir ay yılı 354 gün kabul edilir. Bir Müslüman, Miladi takvime göre değil Hicri takvime göre yaşantısını düzene koyar. Biz batılılaşma sevdasıyla o sistemden uzaklaşmış da olsak hakikat değişmez. Saygılar.
Ramazan, (Arapça: رمضان Ramaḍan), "Ramaza" (çok sıcak olma) kökünden gelmektedir. (Muhtemelen Ramazan orucu ibadetinin ilk uygulanmaya başlandığında yaz aylarına tekabül etmesinden ) Günümüzde Ramazan ayının zamanı Hz. Ömer'in halifeliği zamanında düzenlenen Hicri takvim'e göre belirlenmektedir (Hicrî takvimin başlangıcı miladî 23 Temmuz 622'ye denk gelmektedir.) Hicri Takvim bir ay takvimi olduğu için yıllar, miladi takvimden 11-12 gün kısadır. Bunun sonucu olarak da Ramazan ayı her sene miladi takvimde öne kaymakta, yaklaşık olarak her 32 senede bir, Ramazan ayı aynı tarihlere denk gelmektedir. (Etimolojik açıdan "günün çok sıcak olması, güneşin kum ve taşları çok ısıtması, " anlamlarındaki ramad masdarından veya güneşin güçlü ısısından çok fazla kızmış yer" manasındaki ramda' kelimesinden türeyen ramazan'ın "Yaz sonunda ve güz mevsiminin başlarında yağıp yeryüzünü tozdan temizleyen yağmur" anlamındaki ramadi kelimesinden de türediği ileri sürülmüştür. Kaynak : TDV DIA İslam Ansiklopedisi).
Reklam
Kaybolan İzzetimiz - Hilafetin İlgası...
Yavuz Sultan Selim'in Memlüklerden devraldığı ve Osmanlı'nın 4 asır boyunca sürdürdüğü Hilâfet makamı, her ne kadar resmi olarak 1924 yılında TBMM'de çıkarılan bir kanunla sonlandırılmış olsa da, bu iş asılda Lozan imzalandığı ve Cumhuriyetin ilan edildiği gün bitirilmişti. İngilizlerin Lozan Anlaşmasını Hilâfet kaldırılana dek
Biz üstünlüklerimizi inkâr etmiş bir toplumuz.
Bizim hicrî takvimi terk etmemiz, şerefimizi inkâr etmemiz anlamına gelir. Allah, insanı ahsen-i takvim üzere yaratmıştır. Hâtem-ül Enbiya olan Resul-ü Ekrem’le dinini ikmal etmiş, üzerimize olan nimetini tamamlamış ve ahsen-i takvim üzere yarattığı insan için din olarak İslâm’ı seçmiştir. Müslüman olarak itibar ettiğimiz takvim ve harfler ikmâl edilmiş dinin, tamamlanmış nimetin dışında düşünülemez. Tarih takvimle tarih olur. Sadece biz Müslümanların tarihi değil; modern manada tüm insanlık tarihi Hicret’le başlamıştır.
DİNİ NASIL DEĞİŞTİRDİLER❓‼ ▪Tüm bu bilgiler ışığında şunları söyleyebiliriz ki; aslında yılbaşının Hristiyanlıkla ve Hazreti İsa ile hiçbir alakası yoktur. ▪Katolik dünyası sadece 25 Aralık gecesini kiliselerde ayinler yaparak geçirmektedirler. Fakat 31 Aralık’ta yılbaşı geceleri ise kiliselerde ne ayinler yapılmakta ne de o gece bir takdis
Neden Geri Kaldık Sorusunun Cevapları
Hata-25: Osmanlı İmparatorluğu’nda kamu yönetiminde hicri takvim kullanılıyordu. Vergilendirme mevsimlerin deveranına göre yapılıyordu. Haliyle tarıma bağlı olarak yapılan vergilendirmede sıkıntılar yaşanıyordu.
Reklam
Muharrem Ve Aşura
MUHARREM AYI VE ÂŞÛRÂ GÜNÜ Hicri takvim Muharrem ayının 1’i ile başlar. Muharrem ayı, Rabbimizin rahmetine mazhar olmuş önemli bir zaman dilimidir. Savaşmanın haram kabul edildiği dört aydan biridir. Ramazan ayından sonra, oruç tutmanın en faziletli olduğu aydır (Müslim, Sıyam, 202). Aynı zamanda âlimler Fecr suresinin ikinci ayetinde üzerine yemin edilen ‘on gece’nin Muharrem ayının ilk on günü olduğunu ifade etmişlerdir. Aşure aşındaki farklı nimetlerin kaynaşarak ortak bir lezzetle vücut bulması gibi, milletimiz de asırlardır birlikte yaşama ahlakının gereği olarak sevinci ve kederi, nimeti ve külfeti, muhabbeti ve meşakkati paylaşmıştır. 10. günü Âşûrâ olan bu ayın tarihimizde hüzünlü bir yeri vardır. Bu ayda tarihimizin yürek yarası olan Kerbela olayı yaşanmıştır. Her Müslüman, Kerbela’yı doğru anlamalıdır. Kerbela’yı anlamak için Hz. Hüseyin’i tanımak lazımdır. Hz. Hüseyin, dedesi Hz. Muhammed’in (sas) yolunda yürüyen, zulmün karşısında saf tutan şerefli bir mümindir. Muharrem ayının bize en büyük mesajı birliğimize ve dirliğimize sahip çıkmak, kardeşliğimizden asla ödün vermemektir. Diyanet İşleri Başkanlığı
Önemli
İstiklal Marşı Derneği, O Benim Milletimin Yıldızıdır Parlayacak Panel Notları: O parlayacak yıldız için bir başarı göstermeliyiz. Kuran dili olan eskimez yazımızı yani Osmanlıcamızı öğrenip okuyup yazarak. Allah ona yaklaştırsın. İstiklal Marşı edebiyat şaheseridir. Bütün bir şiir gelecek zamandan bahseder. Marşın sunduğu gelecek tasarımı bu
140 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.