… İşte bu noktada dinler arasındaki ayrımın bir kez daha önem kazandığını görüyoruz. Kuran’a bakıldığında Müslümanları rölativist bilim felsefecilerine sığınmaya itecek bir dünya görüşünün sunulmadığı fark edilecektir. Tersine Kuran’da yer alan birçok ayet insanlara, doğa hakkında bilgi edinmenin doğa ile ilgilenmekle mümkün olduğunu hatırlatmaktadır. Kuran bu hatırlatmalarla da yetinmez. Örneğin belirli ritüellerin yapılabilmesi için Müslümanları bilim yapmak zorunda bırakır. Bunun en bariz örneği namaz ritüelidir. Namaz vakitleri, kıblenin yönünün belirlenmesi, hicri takvim gibi dini birtakım uygulamalar dış dünya ile alakalıdır. Dolayısıyla dinin sadece ahlak ile alakalı olduğu ve dış dünya ile ilgilenmediği yönündeki iddia İslam açısından geçerli değildir. Müslümanlar dünyanın farklı yerlerine gittiklerinde Kıble’nin nerede olduğunu belirlemek için Dünya’nın şekli, büyüklüğü ve Güneş ile ilişkisi hakkında bilgi edinmeyi önemsemişlerdir. Bu durum İslam’ın ilk günlerinden itibaren gözlemsel astronominin gelişmesine neden olmuştur.
Sayfa 22 - İstanbul Yayınevi 1. Baskı