Derviş: Akşamın bu vaktinde ölüleri mi ağlatıyorsun?
Çoban: Ölüler ağlar mı imiş?
Derviş: Hem de nasıl? Taştan su kaynar gibi ölü kemiklerinden gözyaşı sızar.
Çoban: Ben ağlamayı, yaşayanların işi bilirdim.
Derviş: Ölüler, yaşadıklarını sananlardan daha çok ağlarlar. Gözyaşı kaldı mı ki, şimdi yaşayanlarda?
Çoban: Doğru! Yürekler katı, gözler kuru, şimdiki dünya da…
Derviş: Şimdiki dünya da insan, birbirini yiyen canavar…