Zayıf bir insanın , ışıkların ancak güneş doğduktan sonra etrafı aydınlattığı görmesi , karıncanın şu hâline ne kadar benzer :bir kağıdın üzerine bulunan karıncaya akıl ihsan edilse de o kağıdın üzerineki yazıları okuma kabiliyeti kazandırılabilse ; yazıların arka arkaya kağıt üzerinde sıralanışını kalemin işi zanneder. çünkü o kağıt üzerine yazıyı yazan olarak yalnız kalemi görmüştür. Kalemin daha üstüne bakıp , onu tutan parmakları göremez . Hele hele parmakların yukarısında bulunan eli ve o eli idare eden iradeyi hiç göremez. o iradeyi taşıyan yazarın varlığını , o yazara bu kabiliyet ve hassasiyeti veren hakiki Kudret ve kuvvet sahibini hiç bir şekilde idrak edemez .