246 syf.
6/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Öncelikle kitap herkese hitap edecek bir içeriğe sahip değil. Hikâye 1980'li yılların İtalya'sında geçiyor. Bir profesör her yaz evinde doktora öğrencilerini ağırlamaktadır. Kitapta okuduğumuz o yaz da Oliver adında bir doktora öğrencisi çalışmalarını tamamlayabilmek adına profesörün evine misafir olarak gelir. Ancak bir müddet sonra Oliver ve profesörün oğlu Elio arasında bir ilişki başlar. Elio cinselliği yeni keşfetmeye başlamıştır ve her iki cinse de ilgi ile merak beslemektedir. Beni rahatsız eden noktalardan birisi Elio'nun henüz reşit olmayan bir genç olması ve aralarındaki yaş farkına da baktığımızda Oliver'ın onu bir nevi istismar ettiğini düşünmemdi. Oliver aynı zamanda çapkın da birisi ve Elio ile bir şeyler yaşamaya başlayana kadar çevredeki diğer kızlarla da maceralar geçiriyor. Kimisi aralarında çok derin ve göz dolduran bir aşk olduğunu düşünmüş ancak eğer öyle olsa bu şekilde geçen bir yazdan sonra kitabın sonunda Oliver'ın başka bir kadınla evlilik haberi alınmazdı diye düşünüyorum. Kısacası güven vermeyen bir reşit ve benliğini tanımaya çalışan bir gencin uçlarda yaşadığı bir ilişkiyi okumuş bulunuyoruz. Ne yazık ki kitabını okumak da filmini izlemek de bana keyif vermeyen eserlerden biri oldu.
Adınla Çağır Beni
Adınla Çağır BeniAndré Aciman · Sel Yayınları · 20203,392 okunma
144 syf.
5/10 puan verdi
·
Beğendi
Yapma be Orkun!
Merhaba; Orkun Uçar'a yine kızıyorum: metal fırtına ile rüştünü ispat ettin, Asi serisi ile umuyorum ki bilimkurgu ve fantastik roman konusunda ülkemizin en iyi yazarı olacaksın belki de ama... Şu mülteciler konusundaki sosyal medyada yer alan trollerden biraz farkın olsun: sen zekisin yahu, gün görmüş, dünya gezmiş, okumuş, yalamış, yutmuş birisin: troll gibi neden cümleler kuruyorsun, hem de bu kadar değerli bir eserin içinde? Yazık değil mi? Dahası siyasi sloganlar, muhafazakarları sürekli bir gömme, pis gösterme çabası. Niye yahu? İzmir'deyken hiç mi çevrende kitabına yansıyacak olay görmüyor ya da duymuyorsun? Neden illa "kurguna" muhafazakarları ekliyorsun? Yok mu çevrende? Var... Neden yazmıyorsun? Neyse... Kitaba gelince: daha önceki Kült adlı eseriyle karşılaşmak sürpriz. Karakter betimlemeleri yetersiz, Ercü karakteri iyi anlatılmış, betimlemeler kötü, polisten kaçma hikayesi daha derinlemesine anlatılabilirdi, dil yalın ancak her kitabında aynı kelimeler artık eski Türkçe, gerçek Türkçe'den de bir şeyler eklesen diyorum? Hikaye maceracı bir şekilde iyi anlatılmış, senaryosu olsa izlenirdi dedirten türden... Yazarın hayranları mutlaka okusun... Ancak yazar şu saplantılarından kurtulmalı ya da eserlerine yansıtmamalı diye düşünüyorum. Daha fazlasını bloğumda yazmıştım: hknkr.com/absentium-yazar... iyi okumalar.
Absentium: Yazarın Dönüşü
Absentium: Yazarın DönüşüOrkun Uçar · Antares · 202032 okunma
Reklam
416 syf.
·
Puan vermedi
Tıp ve Psikolojinin Buluştuğu Nokta Psikiyatrist'te İnsan Dramı
Dr. Blankenburg, hem işinde hem de özel hayatında birtakım problemlerle boğuşan bir psikiyatrist. Bir gün Anna adında travmatik geçmişi olan bir hasta ile tanışmasıyla her şey alt üst oluyor. Anna'ya yardım etmeye çalışırken kendisini karanlık bir komplonun içinde buluyor. Psikiyatrist sadece gerilim dolu bir roman değil, aynı zamanda psikiyatristlerin ve hastalarının yaşadığı zorlukları da gözler önüne seren bir eser. Dorn, psikiyatristlerin de insan olduğunu ve kendi problemleriyle mücadele ettiğini ustalıkla anlatıyor. Roman, aynı zamanda psikiyatristlerin hastalarıyla kurduğu ilişkilerin ve bu ilişkilerin bazen tehlikeli boyutlara ulaşabileceğinin de altını çiziyor. Karakterlerin derinliği ve gerçekçiliği de romanın en etkileyici yönlerinden biri. Dr. Blankenburg hataları ve zaaflarıyla birlikte son derece inandırıcı bir karakter. Anna da travmaları ve çaresizliğiyle okurun duygularına hitap etmeyi başarıyor. Romanın diğer karakterleri de özenle işlenmiş ve hikayeye derinlik katıyor. Dorn, gerilimi ve dramı ustaca kullanarak okuru sayfalara bağlamayı başarıyor. Roman boyunca merak duygusu sürekli canlı tutuluyor ve okur son sayfaya kadar ne olacağını merak ediyor. Psikiyatrist, aynı zamanda psikolojiye ve insan doğasına dair ilginç fikirler de sunuyor. Psikiyatrist gerilim ve drama severler için olduğu kadar, psikolojiye ve insan doğasına ilgi duyanlar için de ideal bir okumalık. Wulf Dorn, bu romanla usta bir hikaye anlatıcısı olduğunu bir kez daha kanıtlamış.
Psikiyatrist
PsikiyatristWulf Dorn · Pegasus Yayınları · 20168,9bin okunma
Büyük öfke roman
Aksiyon, Macera, Bilim kurgu hitap eden sürükleyici hikaye roman dijital platform’da satışa başlamıştır… shopier.com/ShowProductNew/...
seni sevmek hece hece harf harf seni sevmek dize dize ve en sonunda bir kelime seni sevmek bir hikaye bir kutsal kitap bir masal bir roman yürekte olup rafta olmayan..
Reklam
464 syf.
9/10 puan verdi
Sloganla Özgürlük Olmuyor
İki Şehrin Hikâyesi Dünya edebiyatının önemli klasiklerinden biri. Charles Dickens’ın en önemli kitabı olarak kabul ediliyor. 1859 yılında yayınlanmış, 170 yaşını aşmış bir roman elimizde. Dünyada en çok satılmış roman olarak anılıyor. Kitap Fransız İhtilali yıllarında yaşanan olayları konu alıyor. Kitaba adını veren iki şehir Paris ve Londra
İki Şehrin Hikâyesi
İki Şehrin HikâyesiCharles Dickens · Can Yayınları · 202358,3bin okunma
336 syf.
·
Puan vermedi
Bir yazarın her kitabının yok satması mümkün müdür? Bu; bir oyuncunun filmlerinin, sürekli milyonlarca kez izlenmesi gibi bir şey olurdu herhalde. Jack; ilk kitabı ile yüksek bir başarı elde etmiştir. İkinci ve üçüncü kitapları ile bir anda düşüşe geçmiştir. Hiç istemese de; hayatını idame ettirebilmek için, yaratıcı yazarlık eğitmeni olarak işe
Hikaye Hırsızı
Hikaye HırsızıJean Hanff Korelitz · Altın Kitaplar · 2024245 okunma
"Sanırım eğer uzun bir öykü yazıyorsanız, yani roman diyelim, başlangıçta hikayenin her aşamasını düşünmüyorsunuz. Bir bölüm düşünüyorsunuz, sonra bir sonrakini ve bir sonrakini...
240 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Sis: Varoluşsal Bulantının Sisli Perdesi
Bugün sizlere Miguel de Unamuno'nun "Sis" adlı romanından bahsedeceğim. Romanı bitirdikten sonra aklınızda kalan tek şey "Sis" gibi olacak, eminim. Romanımız, Augusto Pérez adında bir adamın kafasının içinde dönen fırtınaları konu alıyor. Adamımız, Bilbao'da yaşayan, sıradan bir hayat süren bir profesör. Fakat bu
Sis
SisMiguel de Unamuno · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20234,816 okunma
Reklam
168 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Yaş 70, iş bitmiş (mi acaba?) :)
71 yaşındaki kahramanımız Seymour Tecumseh Baumgartner (buradan sonra kendisinden kitapta da o şekilde olduğu üzere, "STB" olarak bahsedeceğim) attığım başlığın tersini kanıtlayan bir hayat yaşamaya başlıyor; ki o da aslında hayatının aşkı eşi Anna'nın ölümünden sonra geçen yılların ardından yaşla beraber gelen emeklilikle, tam da
Baumgartner
BaumgartnerPaul Auster · Can Yayınları · 202394 okunma
“Sen herkesten ayrısın. Seni herkesten ayrı yapan şey, yalnızca fıtratın ve görünüşün değil, aynı zamanda dünyadaki hikayen. Hikayendeki acılar da sana özgü. Sen işte bu hikaye sayesinde sen oldun. Kendi hikayenden korkup kaçarak değil, onu iliklerine kadar yaşayarak sen olmayı sürdürebilirsin…”
Sayfa 71
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
İnsan için iradenin önemi
Nurullah Genç tabiri caizse gönül miracına dokunan şiirleri en nadide şairlerinden... Genel olarak yazdığı eserlerin hayata hitap etmesi, kaynağını hayattan alması eserlerine realist bir bakış açısı kazandırmaktadır. Üstad bu eserinde ise genel hatları ile aile zoru ile yapılan evlilikler sonucunda Emre ile Ayşe'nin aşk hikayelerini ele almıştır. İki perdeli tiyatroya benzettiğim eser bir bölüm hem Ayşe ve Emre diğer bölüm ailelerin sosyal hayatlarından bahsetmektedir. Özellikle Emre'nin babası olan Yunus bey, muhtar olarak görev yaptığı beldesinde iyiliklerini menfaati için hunharca sergilemekte, daima güzel insan imajı vermek için çaba sarf etmektedir. Burada yazar özellikle roman kahramanlarının iç sesleriyle şekillendirdiği romanın içeriği, usta okuyucu ya da okumayı hayatının bir amacı gören insanlar dışında zor anlaşılabilir hikayeler içermektedir. Nurullah Genç cevherini yeni keşfetmeye ve onun edebi hayatını tanımaya çalışan bir olur olarak; bence üstad sadece şiirde alanında eserler yazmalı. Zira roman üslubu, usta okuyucular dışında zorlayıcı ve kelime haznesi son derece zengin bir dille ele alınmış. Esere dair incelemeler 1- uzun metrajlı ve anlam yönü çok geniş cümleler kurulmuş 2- Anlamı bilinmeyen zor kelimeler bazı bölümde özellikle tercih edilmiş 3- Eserin dili akıcı ve yalın olmayıp ağdalı bir cümle yapısına sahip 4- cümle öğe ve yapıları çok uzun tutulmuş bu nitelik okuyucunun konuyu algılamayı son derece zorlaştırıyor. 5- cümle yapısı orta uzunlukta kısa ve net ifadelerden oluşabilirdi. 6. Hikaye konu, kahraman ve zaman bağlantıları ansızın kopabilir nitelikte.
İntizar
İntizarNurullah Genç · Timaş Yayınları · 2019943 okunma
336 syf.
8/10 puan verdi
Jacop Finch Bonner, avukat bir baba ile rehber öğretmeni bir annenin tek çocuğu olarak dünyaya geldiği günden beri daima daima yazar olmak istemiştir. Jake ,The New York Book Review’un dikkate değer bulduğu ilk eseri ‘Mucizenin Keşfi’ ile iyi bir çıkış yapmış, ancak ikinci kitabının fiyaskosunun ardından yazar tıkanıklığına girmiştir. Bir yandan
Hikaye Hırsızı
Hikaye HırsızıJean Hanff Korelitz · Altın Kitaplar · 2024245 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.