Bazı bilim adamları, henüz doğmamış fetüsün ilkel fakat önemli duyumlamaları olduğunu ve bu duyumlamalara dayanarak ilkel bir duygusal yaşam geliştirebileceklerini öne sürmüşlerdir. Bu görüşe göre fetüs, henüz doğmadan annenin gergin ya da huzurlu olduğunu, sağlığa yararlı ya da yararsız maddeleri alıp almadığını duyumlayabilir ve bu duyumlamalara dayanarak kendisinin istenen, önem verilen bir yaratık olup olmadığına ilişkin bilinçaltında izlenimler geliştirmeye başlar. Fetüsün bu ilkel algılamaları onun benlik kavramının çekirdeğini oluşturur.
Çocuk eğitimine dair herhangi bir kitap okumadan (ki bu büyük bir cesaret) annelik babalık yapabiliyoruz. Halbuki kullanım kılavuzuna bakmadan beyaz eşyaya bile dokunamıyoruz. Kurcalarsak bozuluyor. Peki ya emanetlerimiz? Onları niçin kurcalıyoruz?