Başkalarını çok kolay yargılayabilen karakterde bir insanın muhtemelen kendisine dair çok temel bir meselesi vardır ve esasen ona kördür. Kendinize kör olduğunuz zamansa, başkaları hakkında ekstra ilgi geliştirirsiniz...
Gençlerimizin artık eski, kalın kitapları karıştırıp kafa yoracak ne vakitleri var ne de istekleri.
İslamın ilkelerini ve güzelliklerini, tahrif etmeden ama muhatabı taltif ederek sunmamız gerekiyor.
Buna'' Din Dilinin Restorasyonu''dememiz uygun olursa eğer, yapmamız gereken tam da bu...
Üst perdeden nasihat buyuran üsluplar, gençleri hiçbir şekilde etkilemiyor. Kendilerinin sansürsüzce ve yargılamaksızın anlaşılmasını ve gündemlerinin yakalanmasını istiyorlar. Konusan kişinin kullandığı‘ biz’li üslup, fena halde itici geliyor. Dinleyenleri mevzunun sıcaklığından koparıyor. Konuşmacının tehdit içerikli ‘ağır din dili ‘kullanması yerine islami ilkelerin içine yedirildiği güncel ve neşeli örneklerle bezeli, aktüel bir tarzı tercih ediyorlar.
Tanrım yüzüme baktı, aklım daha başımda ama nasıl desem , duygularım köreldi galiba biraz. Hiçbir şey istemiyor canım, hiçbir şeye ihtiyacım yok, hiç kimseyi sevmiyorum…
"Kendi kendine yetmek, kendi kendisi için her şey olmak ve tüm varlığımı kendimde taşıyorum diyebilmek, elbette mutluluğumuz için en yararlı özelliktir."