Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
Hilal
Hilal
@hilsar5
Bu kaçıncı kayboluşum...
Çanakkale
13 Haziran
2026 okur puanı
Şubat 2022 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
O GEMİ BİR GÜN GELİCEK!
Önce okuyup sonra izleme taraftarıyımdır her zaman. İzleme konusunda daha yeniyim diyebilirim. 2. bölümündeyim dizide.
Kitabını yeni bitirdim. Dizinin karakterlerini hayalde canlandırarak kitabını okumak ayrı bir keyifliydi. Her sezonun hatta kitabın da finaliyle farklı oluyormuş sanırım. Çok değişik bir kafa yaa. Hiç böyle bir etkisi olacağını tahmin etmemiştim. Farklıydı ama güzeldi.
Çoğu sahnesinde ağlamaktan okuyamadım, keza gülmekten okuyamadığım sahneler kadar. Uzun müddetçe bu kitabın, karakterlerin, kurgunun etkisinden asla çıkamayacağım galiba.
TAVSİYE EDİLİR.
10/10 puan verdi
"Kimsenin herkese fayda sağlayacak şekilde hareket edebileceğini düşünmüyorum. Bir kişiye yardımcı olsanız bile, bir başkası için yine de 'kötü bir insan' olabilirsiniz..."
Tamam, bunda çok fazla aksiyon var. Özellikle sonunda, olay örgüsünde oldukça fazla değişiklik var. Benim için çok tatmin ediciydi ama aynı zamanda önümüzdeki birkaç ciltte ele alınacağını umduğum bazı çözülmemiş sorunlar da vardı. İşler çılgına dönüyor ve biz bu dünyayı ve onun nasıl çalıştığını daha derinlemesine araştırıyoruz. Açıkçası bunun ne kadar ileri gideceğine dair hiçbir fikrim yok ama öğrenmek için sabırsızlanıyorum.
10/10 puan verdi
Bu kadar basit bir hikaye olmasını seviyorum ama içinde pek çok gizli unsur var. Titanların gizemini karakterlerle birlikte çözmeye çalışmaktan ve aynı zamanda insanlık hakkındaki yorumlardan keyif alıyorum. Burada çarkları gerçekten döndüren bazı büyük temalar var.
Hmm, sonunda Levi ortaya çıkıyor ve devlerin sırları yavaş yavaş ortaya çıkıyor.
Bu ciltte en çok hoşuma giden şey Eren ve Mikasa'nın Armin'e güvenmeleri, dostluklarının ve dinamiklerinin çok güçlü olmasıydı....
Karakterler çok eğlenceli ve Mikasa kolay favorilerden biri. Koşulsuzca sadık ve tam bir baş belası olduğundan, onun bakış açısından hikayeye kapılmak çok kolay.
Levi'nin geçmişine dair bir parça sunması hoşuma gitti. Hala animenin daha fazla ayrıntıya sahip olduğunu düşünüyorum.
Ayrıca Eren'in bu yeni tarafıyla büyümesinin tadını çıkarıyorum.
Kesinlikle devam ediyorum - o kadar bağımlıyım ki!
Okur Takip Önerileri
10/10 puan verdi
"Bu dünya... her zaman cehennem oldu. Güçlüler zayıfları yer..."
Dizinin beni gerçekten içine çekmeye başlayan kısmı burası. Eren zaman zaman biraz sinir bozucu olsa da Mikasa'yı kesinlikle seviyorum. Tüm Japon kurgularındaki yeni favori kadın karakterim olabilir.
Bu sefer hem ona hem de Eren'e ve aralarındaki bağın doğasına çok fazla derinlik katıyoruz. Ayrıca animede çözülmeden bırakılan Titan sorununun yeni bir sorunuyla karşı karşıyayız ve manganın kendisini okumaya başlamam gerektiğine karar vermemin büyük bir kısmı da bu.
Genel olarak bu cildin ilkinden biraz daha ilginç olduğunu düşünüyorum ve eğer onu beğendiyseniz bunu da beğenmelisiniz. Sanat Eseri Buradaki sanat eseri bir kez daha dengesiz. Bunun tüm mangalar için mi geçerli olduğundan yoksa sadece bu seride mi geçerli olduğundan emin değilim, ancak aksiyonu takip etmek gerçekten zor olabilir. Karakterlerin çizim şeklini seviyorum ve bunu Anime serisinin tam renkli versiyonunda gerçekten görebilirsiniz, ancak manganın birçok panelinde eksik olabilir. Genel olarak hikayeden o kadar çok keyif alıyorum ki bunu önemsemiyorum.
Bu kitap beni delirticek!
Daha 50 sayfa okumama rağmen kafayı yemek üzereyim. Anlat tüm gerçekleri artık Hande. Zaten Boranın yanındasın kim sana ne yapabilir ki.
Anlatmaya o kadar çok yaklaşıpta anlatmaman sinir krizleri geçirtiyor.
İlk kitabın sonundan sonra böyle bir başlangıç asla beklemezdim.
9/10 puan verdi
Aslında kör bir kızın engelliliğine alışmayı öğrenmesi ve ergenliğe adım atmasını anlatan bu kısa kitabı oldukça beğendim.
Bu umut ve sevgiyle dolu, acı tatlı bir okuma ve her bir bölümü okuduğumda kendi çocukluğumun anılarına geri dönüyordum. Elbette benim için hayat, Mafalda'nınkinden oldukça farklıydı ama onun sorunları, her şeyin kafa karıştırıcı ve yeni olduğu (hatta onun için daha da fazla) o istikrarsız yaşa kadar büyüyen bir kızın sorunlarıydı ve bunu oldukça bağdaştırılabilir buldum.
Karakterlerin hepsini çok beğendim. Gerçekçi ve çok boyutlu, onlarla çok daha az zaman geçirsek de kendilerini gerçek insanlar gibi hissettiler. Özellikle Mafalda ve Filippo ergenliğe adım atan gerçek çocuklar gibiydiler.
Ayrıca yazarın bazı ağır konuları ele alışı ve bununla birlikte oldukça kapsayıcı bir karakter kadrosu sunması da hoşuma gitti. Bir engelden muzdarip olan ve onunla yaşamayı öğrenen mc'nin yanı sıra, disleksi ve çocuklarda tanınmasının ne kadar zor olduğu, uzun süredir devam eden bir işin kaybı ve bunun beraberinde getirebileceği her şeyi kapsayan depresyon gibi konuları da araştırıyoruz. . Yazarın tüm bu gerçek durumları bu şekilde temsil etmesini gerçekten çok sevdim.
Dürüst olmak gerekirse, bu küçük hikaye hakkında söyleyecek pek bir şeyim yok, bunun dışında çok tatlı bir okumaydı ve kesinlikle çok uzun olmayan bir şey okumak istediğinizde ve yine de tüm duyguları hissetmek istediğinizde, çünkü yazar bunu yapmakta harika bir iş çıkarıyor. karakterlerini gerçek insanlara dönüştürüyor ve sempatimizi uyandırıyor.
Tavsiye edilir.
·
Puan vermedi
Hem Shinoa'nın hem de Mikaela'nın bocaladığını görmek hayal kırıklığı yarattı. Evet, ezici düşmanlar ve güç karşısında bunun nasıl olduğunu görebiliyordum ama yine de daha fazlasını yapabileceklerini umuyordum. Yu karakteri mükemmel bir şekilde ve Guren öngörülemeyen ama tahmin edilebilir bir şekilde hareket etti. Guren ve Mahiru neyin peşinde?
Diğerinden daha güçlü bir düşman, bir önceki kibrinin doruğundayken bir öncekini yok etmek, dövmek veya alay etmek için ortaya çıktı. Heyecan verici olduğunu inkar edemem. Ashera'nın geçmişine ve sadece en eski vampirleri ne kadar süredir tanıdığına değil, Yu'ya da dokunaklı bir bakış vardı.
Kesinlikle çoğu vampirden daha fazla insanlığa sahip olan Krul'un eşit derecede dokunaklı bir minyatürü vardı. En sevdiğim iki karakterde yaşadığım hayal kırıklığına rağmen aldığım zevk daha güçlüydü. Hikayenin, serinin ve çizimlerin genel kalitesi azalmadı ve Shinoa ve Mika'nın bir şekilde geri dönüş yapacağını umarak beni bir sonraki cilt için sabırsızlandırdı.
Başka bir grubun savaşa katılmasıyla işler kızışıyor, yani Şeytan İmparatorluk Ordusu, Hyakuya Tarikatı, Yu'nun Grubu ve İlk Atamız var ve bu biraz kafa karıştırıcı ama görünen o ki çeşitli entrikalar nihayet çözülüyor. Mücadele devam ediyor ve çeşitli grupların kozları oynanıyor. Dövüş şu ana kadar oldukça iyi ve sonunda Guren ve onun her şeydeki rolü hakkında daha fazla şey öğreniyor olmamız hoşuma gidiyor ama hala bazı cevaplanmamış sorular var.
Kafa karıştırıcı ama ilgi çekici bir bilgi bombası tam da son sayfalara düşüyor, aksi halde pek bir şey olmuyormuş gibi geliyor. Yu ve Mikaela tüm cildin yalnızca birkaç sayfasında yer alıyorlar ve önemli hiçbir şey yapmıyorlar ki bu da beni şaşırttı. Bazı şeyler nihayet açığa çıktı, ancak eğer ana olay örgüsü bu kadar dağılmamış olsaydı, birçoğunun birkaç kitap önce ortaya çıkabileceğini düşünüyorum. 5-6 cildi geçen bir seri bulduğum için ne kadar mutlu olsam da bu serinin olması gerekenden fazla ayak sürüdüğünü düşünüyorum.
·
Puan vermedi
Mika'nın şüpheciliğine rağmen tüm ekip (hatta Ferid ve Crowley) Şibuya'ya gider. Diğer insanlar üç vampirin şehre girmesinden pek memnun değiller ama Guren ve Shinoa'nın iktidardaki Hiragilerle bağlantıları var. En azından Yu, Mika'ya eski odasını gösterebilecek! Ama sonra Yu, Asuramaru ve Shinoa, dünyadaki her vampirin hissettiği İlk'le kavgaya tutuşur.
Bu ciltten de keyif aldım. Sanat her zamanki gibi muhteşem. O kadar çok sorum var ki. Umarım yakında Yu'nun geçmişi hakkında daha fazla şey öğrenebiliriz. Yu'nun Shinoa'nın zayıf noktası olduğu yönündeki gelişmelerin pek hayranı değilim ama yine de işlerin bundan sonra nereye varacağını görmek beni heyecanlandırıyor.
Bu ciltte çok fazla olay olmadı ama onların lanetli ekipmanlarının nasıl çalıştığına dair biraz bilgi edindik. Sanırım bu dizideki asıl sorunum karakterler; Çoğunu oldukça sinir bozucu ve gerçekten umursaması zor buluyorum. Yu her konuda biraz daha az öfkeli olmaya başladı ve sonunda birbirlerini takım arkadaşı olarak kabul ediyorlar, ancak ben yine de Guren'den veya diğer üst düzey yöneticilerden (Shinya hariç ^-^) hoşlanmıyorum ve onlara güvenmiyorum. Umarım yakın zamanda daha fazla vampir aksiyonuyla karşılaşırız, çünkü onları karakter olarak çok daha ilginç buluyorum...
İnsanlar arasında çok fazla güvensizlik ve ayrıca siyasi huzursuzluk var. Neredeyse her şeyin yok olduğu bir dünyada bile hala tartışıyorlar. Ve Shinoa'nın da Yuu'dan hoşlandığı gerçeği. Gerçekten mi? Burada harem mi oluşturuyoruz?
Buna harika bir şey diyecek kadar ileri gitmezdim ama çok daha eğlenceli. Ani aşk ipuçları biraz fazla gibi görünüyor ve hikayede hala yarım yamalak veya aşırı klişe görünen pek çok unsur var (dayanılmaz derecede kendini beğenmiş kötü adamlardan ve kahramanlardan çok yoruldum).
Çok daha iyi. Bunun aslında riskleri vardı ve karakter motivasyonları daha ilginç hale geldi ve karanlık arka plan parçaları ortaya çıktı. Aslında bu cildi okumaktan keyif aldım. Aslında bundan sonra ne olacağını merak ediyordum. Her şey büyük bir sürpriz değildi ama bazı sürprizler de vardı.
Şimdi ne olacağını gerçekten merak ediyorum!
Bu gerçekten iyiydi! Yu'nun yavaş ama istikrarlı bir karakter gelişimi gösterdiği Mitsuba, geveze, otoriter bir pantolon olarak çok fazla sinir bozucu değildi ve gerçekten iyi aksiyon sahneleri vardı. Yu'nun ilgi odağı olmaya devam etmesi beni rahatsız ediyor, diğer grup üyelerinin silahlarını daha fazla çalışırken görmek isterim.
Hala vampirlere dayanamıyorum ve onların kötü adam olduğu yönündeki düşüncelerimin arkasında duramıyorum. Cidden, Mika dışında, küçümseyici olmayan ya da iğrenç derecede kendiyle dolu olmayan bir vampirle tanışacak mıyız? Şu ana kadar sunulan vampirlerin tümü neredeyse aynı kişilik özelliklerine sahip ve bu da inanılmaz derecede sinir bozucu. Dürüst olmak gerekirse, eğer bu kadar farklı karakter tasarımları olmasaydı onları zar zor ayırt edebilirdim. Ferid'in ölümü bir noktada sona ermezse ya da onu öldürmek çok uzun sürerse gerçekten sinirleneceğim. Çoğuna katlanmak zorunda kalırsam bu seriyi kaldırabileceğimi gerçekten düşünmüyorum.
Şikayetler bir yana, bu seriden keyif alıyorum.
Bunu çok sevdim ama bunun duygusal ağırlığının, trajediyle dolu olan ilk kitap kadar etkili olmadığını hissettim. Bunun yanı sıra, Yoichi harikaydı ve Yu'nun yaşadığı karakter gelişimi de öyle. Keşke bu hikayede daha fazla Mika olsaydı! Başrol oyuncusunun Mika olmasını tercih ederdim sanırım ama yine de Yu'yu ve diğer ana karakter kadrosunu seviyorum, bu yüzden yazarın neden bu seçimi yaptığını anlıyorum. Genel olarak, bu serinin harika bir ikinci kitabı ve yeniden bir araya gelmelerini sabırsızlıkla bekliyorum!
Her ne kadar orijinal yazar tarafından yazılmamış olsa da, bir kişinin görüşüne göre bile koleksiyona güzel bir katkı sağlıyor. Ve hâlâ ölüm ve cinayeti çözme konusu hakkında daha fazlasını öğreniyorsun. Katilin bundan sonra ne yapacağı soruluyor.
Bu kitabı okurken Rue karakterinden şunu öğrendim: "Bir çocuğun veya bir yetişkinin öldürülmesi önemli değil, aynı." Beni gerçekten etkiledi ve zaman zaman bu fikir üzerinde düşünmemi sağladı. Ve aslında o haklı çünkü birini öldürdüğünde bir daha geri dönmemek üzere o hayat yoluna girmiş oluyorsun. Bu ölüm, boyutu, cinsiyeti ve yaşı ne olursa olsun tüm yaşamı içerir çünkü her zaman eninde sonunda gelir.
Death Note Bir Başka Defter - Los Angeles BB CinayetleriTsugumi Ooba · Akılçelen Kitaplar · 2015652 okunma
Dürüst olmak gerekirse bu cilt oldukça gereksizdi. L'nin gerçek adının ne olduğunu öğrenmek dışında okumanın gerçek bir değeri yok. Ayrıca hikayedeki tüm karakterlerin neyi sevip neyi sevmediğini de öğreneceksiniz. Hikayeye bundan daha faydalı bir şey olamaz!
Bu ciltte hikayenin tamamı hakkında pek çok ayrıntıya yer veriliyor; bu arada gözden kaçırmış olabileceğiniz bazı ayrıntılar da var. İlginizi çekebilecek bazı röportajlar var ancak burada hiçbir şey gerçekten okunması gereken materyaller gibi gelmiyor.
Bazı yaratıcı kararlara ve hikayenin yönüne dair fikir veren özel röportajı beğendim.
Bu cilt için tam fiyat harcamazdım ama kitaplık yapmaya veya bulabilirseniz indirimli olarak satın almaya değer.
