"...neyi aradığımı tam olarak bilmesem bile onun arayışında olmalıydım. Ama belki de önemli olan buydu; çünkü insan ne aradığını bilse, hep bilinenler dünyasında kalır ve asla yeni bir şey keşfedemez." (S.415)
2022 yılı içerisinde okumayı hedeflediğim kitaplardan biri için daha "iyi ki" diyorum. Tiziano Terzani uluslararası çalışmalar yapan Italyan bir gazeteciyken bir gün kanser olduğunu öğrenir ve ABD'de tedavi görmeye başlar. Fakat uzun yıllar çalıştığı Asya kıtası alternatif tıp uygulamaları ile dikkatini çeker ve oraya yönelir. Bu Terzani'nin kendini bütünüyle holostik tıbba teslim ettiği anlamına gelmiyor. Gittigi her şifacıda sorgulayan, araştıran ve büyük oranda da objektif davranan bir hasta rolünde kalmaya devam eder. Bence bunda gazeteci olmasının etkisi de büyük.
Kitapta yoga, reiki, enerji, muzikle tedavi, metallerle tedavi gibi "popüler" akımlara dair çok guzel bilgilerin yanı sıra Hindistan, Tayland, Filipinler gibi ülkelerin sosyokulturel yapıları, gelenekleri de çok iyi anlatılmış. Terzani'yi kendi macerasını, iç yolculuğunu, Öz'ünü bulma arayışında bilgiyle harmanlama konusunda oldukça başarılı buldum. Kitabın sonuna doğru yerleştiği Himalayalar'daki taş evinde, aslında denizdeki bir dalga olduğunu farkederek ölümün korkacak veya kaçacak birşey olmadığı husunda da oldukca ikna ediciydi.
Kitap 700 sayfa ama tekrara düşmeden ve bence kesinlikle sıkmadan derdini anlatmayı başarmış. Farklı birseyler okumak isteyen, ozellikle kurgu dışı kitap okumakta zorlanan herkese tavsiyemdir. Keyifli okumalar.
bibliyofil okuur moderatörlüğünde herkesin okuması gereken #yanpasaj yayınlarından basılmış #saçörgüsü kitabının yorumu ile geldim.
Birbirinden farklı hayatları olan. Üç farklı ülkede, üç güçlü kadın. Giulia Sarah ve Smita..
Hindistan da yaşayan Smita. Açlık ve yoksulluğun olduğu,kast sisteminin en alt tabakası olan
