Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
148 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Ah Siddhathra. üçüncü okuma.
Siddhartha üçüncü okuma. incele yenilendi! Kusura bakmayın bu inceleme uzun oldu. Bu da benim kendimi bu romana ne kadar kaptırdığımı gösteriyor! Yıllar önce, Almanya'ya ilk geldiğim yıllarda Siddhartha'yı okumuş, kitap beni pek etkilemişti! Son yıllarda 1001kitapta alıntılarla yeniden karşıma çıktı! Ayrıca farkındalık ve meditasyonla
Siddhartha
SiddharthaHermann Hesse · Can Yayınları · 202038bin okunma
"Büyük Hintli filozof Patanjali'nin sözleri:
"Büyük bir amaçtan, sıradışı bir projeden esinlendiğinde, bütün düşüncelerin zincirlerinden kurtulur; aklın sınırlarını ötesine geçer; bilincin bütün yönlere doğru genişler ve kendini yeni, büyük ve olağanüstü bir dünyada bulursun.Uykuda olan güçlerin, duyumlarîn ve becerilerin canlanır ve kendini hayallerinin bile ötesinde büyük bir insan olarak bulursun."
Reklam
C. G. JUNG ve EVRENSEL ARŞETİPLER
Holotropik hallerde ruhumuzun mitolojik fi.gür panteonlarına ve yaşadıkları yerlere gidebildiğini keşfederiz. C. G. Jung'a göre bunlar, kolektif şuurdışının doğasındaki ilksel evrensel ilkelerin tezahürleridir. Arşetipsel fi.gürler iki kategoriye ayrılır. İlki çeşitli evrensel rolleri ve işlevleri olan iyi ve kötü varlıklardır. Bunların en
Demokritos, “bilge kişiye tüm yeryüzü açıktır” diyordu. Ömrünün birçok yılını uzak ülkelerde gezilerde geçirdi. Mısır’a, Babil’e gitti, Mısırlı kâhinlerle, Babilli büyücülerle ve Hintli felsefe hocalarıyla konuştu. Ama başöğretmeni doğaydı. Demokritos şöyle diyordu: “Benim zamanımda yaşayan insanlardan yalnız ben, dünyanın büyük bir kısmını dolaştım, en uzak olayları inceledim, gök ve yerin en geniş alanlarını gördüm, birçok bilim adamını dinledim.” Demokritos yurduna yoksul bir insan olarak döndü. Kardeşi yardım etmeseydi açıkta kalabilirdi. Elinde avucunda bir şeyciği kalmamış, tüm servetini harcamıştı. Çünkü bir tüccar olarak değil, dünyayı inceleyen bir araştırıcı olarak gezmişti. Kiraladığı her gemi, pahalıya mal oluyor, kâr getirmiyordu. Abdera halkı öfkeden küplere biniyordu. Demokritos’a büyük saygıları vardı. O ise servetini yabancı ülkelerde bir mirasyedi gibi savurmuştu. Söylentiye göre, Demokritos mahkemeye bile verilmişti.
200 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
#bilgejulian
Kitabi çoğunlukla beğendim ama sürekli aynı cümleler tekrarlanmış bu da okurken yoruyor karmaşıklığa yol açıyor , john ile julian arasında 12 saatlik uzunca sohbet eşliğinde toy bir avukat ile başarılı bir avukatın dialoglarıyla bize hayata bakış açımızı değiştirmemizi, zihin vücut ruh üçlemesini birlikte hareket ettirmemizi, sürekli gülmemizi, başarıya odaklanmamızı, engellerden kurtulmamızı öğütleyen öğretici bir kitap … Bugün çoğu büyük şirketlerin ceo’larının neden Hintli olduğunu anlamama sebep olan kitap diyebilirim.. benim gibi bilgiye kıymet veren ve bilgeliğe ulaşmak isteyen herkes okuyabilir. Ayrıca benim gibi çocukluk hayali avukatlık olan insanlar da okuyabilir. Esinlenebilir.
Ferrari'sini Satan Bilge
Ferrari'sini Satan BilgeRobin Sharma · Goa Basım Yayın · 200520,1bin okunma
Mustafa Kemal’e suikast girişimi yapmak isteyen İngiliz ajanı-Hintli
Sagira(Mustafa Sagir) hakkında verdiği idam cezası, İngilizler’in, Sagir’in hayatının bağışlanması talebine rağmen -ki bu talep Ankara’ya zamanında yetişmemişti 24 Mayıs 1921’de infaz edildi.
Reklam
Hintli bir bilge öğrencileri ile gezinirken Ganj nehri kenarında birbirlerine öfke içinde bağıran bir aile görmüş. Öğrencilerine dönüp; ─ İnsanlar neden birbirlerine öfke ile bağırırlar? diye sormuş. Öğrencilerden biri; ─ Çünkü sükûnetimizi kaybederiz” demiş. Bu defa bilge; ─ Ama öfkelendiğimiz insan yanı başımızdayken neden bağırırız? O kişiye söylemek istediklerimizi daha alçak bir ses tonu ile de aktarabilecekken neden bağırırız? diye tekrar sormuş. Öğrencilerden ses çıkmayınca anlatmaya başlamış; “İki insan birbirine öfkelendiği zaman, kalpleri birbirinden uzaklaşır. Bu uzak mesafeden birbirlerinin kalplerine seslerini duyurabilmek için bağırmak zorunda kalırlar. Ne kadar çok öfkelenirlerse, arada açılan mesafeyi kapatabilmek için o kadar çok bağırmaları gerekir.” “Peki, iki insan birbirini sevdiğinde ne olur? Birbirlerine bağırmak yerine sakince konuşurlar, çünkü kalpleri birbirine yakındır, arada mesafe ya yoktur ya da çok azdır. Peki, iki insan birbirini daha da fazla severse ne olur? Artık konuşmazlar, sadece fısıldaşırlar. Çünkü kalpleri birbirlerine daha da yakınlaşmıştır. Artık bir süre sonra konuşmalarına bile gerek kalmaz, sadece birbirlerine bakmaları yeterli olur. İşte birbirini gerçek anlamda seven iki insanın yakınlığı böyle bir şeydir.” Daha sonra bilge öğrencilerine bakarak şöyle devam etmiş: “Bu nedenle tartıştığınız zaman kalplerinizin arasına mesafe girmesine izin vermeyin. Aranıza mesafe koyacak sözcüklerden uzak durun. Aksi takdirde mesafenin arttığı öyle bir gün gelir ki, geriye dönüp birbirinize yakınlaşacak yolu bulamayabilirsiniz.”
Nasrettin Hoca’nın bir teknesi varmış. İşler iyi gitmediğinde bir kıyıdan ötekine yolcu taşırmış. Bir gün büyük bir âlim, bir gramerci, bir Hintli bilge teknesinde karşı kıyıya geçiyormuş. Hintli bilge, âlim, Nasrettin’e sormuş: “Kuran’ı biliyor musun? Kutsal kitapları öğrendin mi?” “Hayır, vakit olmadı” demiş Nasrettin. “Hayatının yarısı boşa
"EBUBEKİR SİFİL'DEN MUAZZAM BİR TEBLİĞ!.."
MODERN İSLAM DÜŞÜNCESİNİN FİKRÎ VE TOPLUMSAL TAHRİBATI "Dinin sekülerleştirilmesi" veya "dinî bir çözülme" olarak nitelendirilmesinin pek de yanlış olmayacağını düşündüğümüz Modern İslam Düşüncesi kendisini orijinal bir yaklaşım olarak takdim etse de, varlık sebebi ve en temel karakteri olan tepkisellik, onu sanıldığından daha
Hakaret edersen, hakaret bulursun... Hintli bilge ne diyor; 'herkes gösterdiği kadar saygı görür.'
85 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.