HASTANE KORİDORLARI
Grilere yer yok;
Ya siyah, ya beyaz,
Ya yeni doğan
Ya da yeni ölen...
Lakin tüm koridor duvarları gri...
Kurtuluş tehirli; umutlar reçeteli...
Suni teneffüsler, serumlar, antibiyotikler...
İlkyardım üzerine operasyonlar; yoğun bakıma düştü aslında tüm ruhlar...
Sık nefes alış-verişlerin uygun adımındaki taze
SESLENİŞ...
Dağ gibi kara yağız birer delikanlıydık.
Babamız sırtında yük taşıyarak getirirdi aşımızı, ekmeğimizi.
Arabalar şırıl şırıl ışıklarıyla caddelerden geçerken bizler bir mumun
ışığında bitirirdik kitaplarımızı. Kendimiz gibi yaşayan binlerce yoksulun yüreğini, yüreğimizde yaşayarak katıldık o büyük kavgaya.
Ecelsiz öldürüldük.
çıkmaz sokak gibi kapalı bu kalbim
bana cesur ol deme yoktur hiç halim
aşk bi cinayet bense bi zanlı üzerime geldi ve hep o kazandı
şimdi bu dertler dört duvar arasında oldu ve bitti
kıyılara hergün adını karaladım dalgalar her gün aldı ve gitti ( HİPOKRAT )
Çocukların eğitimini babalarına bırakmak büyük bir saflıktır. Devletlerin çoğu herkesi, kadınlarını ve çocuklarını diledikleri gibi yönetmekte serbest bırakır, onlar da masallardaki devler gibi akıllarına esen her deliliği yaparlar. Galiba yalnız Lakedemonyalılar ve Giritliler çocukların eğitimini yasalara bağlamışlardır.
Bir devlette her
Hipokrat şöyle diyor:"İnsanlar sara hastalığının nedenini tanrılara bağlıyor,çünkü ne olduğunu anlamıyorlar.Fakat anlamadıkları her şeyin nedenini Tanrı'ya bağlarlarsa tanrısal işlerin sonu gelmez."(eski tıp üzerine -on ancient medicine)
Nizamiye Medreseleri derece derecedir. Hemen fıkıh okumaya başlamazsınız. Bu medreselerde tıp var. Tıbbın kaynağı Doğu 'dur.Helenistik Ptolemaios döneminde düşünün ki Hipokrat Tabipleri bile gidip İskenderiye 'de kadavra üzerinde teşrih öğrendiler. Çoğu kişi zanneder ki kadavra üzerinde anatomi çalışmaları Bologna 'da başladı; Hayır, bu çalışmalar önce Helenizm Mısır 'ında başladı.