"Türk Milliyetçileri Hira Dağı kadar Müslümandırlar. Tanrı Dağı kadar Türk'türler."
Seni de vururlar bir gün ey Acı Uçuşup durduğun kanatlarından Sazın, sözün, türkülerin tükenir Ellerin koynunda kalakalırsın Şakaklarına kar yağıyor bilesin ey Acı Gül açan yüzlerimizde Göğeriyor rengin senin de
Reklam
Atlasım kavrulurken uzak bir vahadayım, Kardeşlerim kuyuda, ben engin sahadayım Nerde o şeyda gönül, hanidir altun çağlar? Gök kubbede matem var, üstüme şal; tunç ağlar, Yer yüksünür, gök çatlar ve ihtimal tunç ağlar, Ciğerimde kor ateş, çılgınım, çıradayım, Tanrı Dağı, Altay'da, Toros'ta, Hira'dayım.
Hilfü'l Fudûl yeminlerinden bir kesit; Mazlumlar zalimlerden haklarını alıncaya kadar mazlumlarla birlikte hareket edeceğiz. Denizlerin bir kıl parçasını ıslatacak suları kalmayıncaya, Hira ve Sebir Dağı yerlerinden silinip gidinceye kadar bu ahdimizde sebat edeceğiz.
İnzivaya itikâfa
Hazreti peygamber sallallahu aleyhi vesellemin peygamberlikten önce yaşadığı bu uzlet dönemi üzerinde önemle durulmalıdır. Nefsin terbiye edilmesi ve manevi tekâmül açısından Rasulullah sallallahu aleyhi vesellemin yaşadığı bu dönemle ilgili pekçok değerlendirme yapılabilir. Bilindiği gibi tasavvuf da bu dönemi kendine referans olarak almıştır.
Natürizm
Bizim inancımıza göre Natürizm (Tabiatçılık) inancı, ilahi dinlerden ayrılanların ortaya çıkarmış olduğu bir inanç olmalıdır. Çünkü ilahi dinlerde kutsal yerler, özellikle kutsal dağlar vardır. Yahudilikte Tûr-i Sina, Hristiyanlıkta Zeytin Dağı ve İslamiyette Hira Dağı kutsal sayılmaktadır. Yine ilahi dinlere göre tabiat kuvvetlerini melekler yönetmektedir. Bazı dinlerde zamanla tabiat kuvvetlerini meleklerin yönetmesi fikrinden, tabiat kuvvetlerinin kendilerinin bizzat melekler olduğu fikrine dönülmüştür.
Reklam
Tanrı Dağları kadar Türk.. Hira Dağı kadar Müslüman...
Sayfa 281 - Panama Yayıncılık, 4.Baskı, NE MUTLU TÜRK ÜM DİYENE!Kitabı okudu
"Türklük gurur ve şuuru, İslam ahlak ve fazileti", "Tanrı dağı kadar Türk, Hira dağı kadar Müslümanız" ve "Hedefimiz Turan, Rehberimiz Kur'an"
Sayfa 142Kitabı okudu
İçimizde tanrı dağından taşıdığımız Ergenekon seddini eriten ateş, zihnimizde Hira dağı'ndan doğan güneşin ışığı var. Biz Müslüman Türk'ün öz nizamını, bildiğin nizamını temsil eden milli hareketiz.
344 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Ahmet Tahir Can / Ülkücülük Tarihi. Tanrı Dağı Kadar Türk, Hira Dağı Kadar Müslüman. Ahmet Tahir Can İzmir'de doğdu. Siyasal Bilgiler fakültesi'nde okudu. Farklı alanlarda araştırma faaliyetlerini yürüten yazar, serbest gazetecilik yapmaktadır. Kitap, yedi bölümden meydana gelmektedir. İdeoloji kitapları yazılırken içerden birinin yazmasıyla, profesyonel bir araştırmacının yazması arasında farklılıklar meydana gelmektedir. Eserde de yazar, dışarıdan bir gözle ülkücü hareketi kendi metin ve yazılarıyla anlatmaya çalışmaktadır. Bazı alıntıların internet sayfalarından alınmış olması kitabın adına yakışmasa da, daha derin, daha profesyonel bir eser ortaya konabilirdi. Ülkücü yemini ile başlayan kitapta; Alparslan Türkeş ve Nihal Atsız'ın çevresinde gelişen ve günümüzde de varlığını sürdüren siyasi hareketin öncü ve önder isimleri, ülkücü ideoloji çerçevesinde giriştiği siyasi ve silahlı mücadelede, hayatını kaybeden binlerce isimden bugün hikayeleri dillerden dille anlatılan efsane isimler, Atsız'dan Türkeş'e, Yazıcıoğlu'ndan Devlet Bahçeli'ye kadar ülkücü hareketin lider kadrosunun kuşaklara aktardığı tavsiye ve talepler, yazarın kendi bakış açısıyla ortaya konulmaktadır. #Kitapşuuruinsanlıkşuurudur.
Ülkücülük Tarihi
Ülkücülük TarihiAhmet Tahir Can · Tutku Yayınevi · 20162 okunma
Reklam
Bütün Kur'an'ları yaksak, bütün camileri yıksak, avrupalı'nın gözünde Osmanlıyız. Osmanlı yani İslam. Karanlık, tehlikeli bir düşman. Olimpos dağının çocukları, Hira dağı'nın evlatlarını hep bu gözle gördüler.
Hira Dağı kadar Müslüman, Tanrı Dağları kadar Türk...
Tanrı Dağı kadar Türk, Hıra Dağı kadar Müslüman’ız.
Sayfa 187Kitabı okudu
…kendisinde; şehirlerden, insanlardan, evlerden uzaklaşmak, Mekke’nin dağ aralarındaki kuytu yerlerine çekilmek, vâdilerin derinliklerine dalmak arzusu uyandı. Mübârek aylarda, zaman zaman, Mekke’ye üç mil uzaklıkta bulunan Hırâ, diğer adı Nur dağındaki mağaraya çekilir, orada Melekût-ü İlâhiyyenin vüs’at ve azametini tefekkürle meşgul olurdu. Öyle ki, “Hırâ dağı, artık Kâinâtın Efendisi’ne ibâdet ve istiğrak sediri olmuştu.”
Ancak "milliyetçi hareket" de 1970'lerin sonuna doğru, çağdaşlıkla ilgili kavramlar içermeyen "Türk-İslam Ülküsü", "Kanımız aksa da zafer İslam'ın", "Tanrı dağı kadar Türk- Hıra dağı kadar Müslüman" gibi sloganlarla hedeften uzaklaşır gibi oldu.
Sayfa 253Kitabı okudu
Resim