İskender Pala Kalemini her daim cambaz gibi halden hale koyan canım yazar.
Aşk Hikayesi yine çok güzeldi.
O hep yazsın biz hep okuyalım dediğim yazarlardan biri benim için.
Tarihin dokusuyla işlediği her kitabını büyük bir keyifle okuyorum. Bu kitabın zaman dilimi Sultan Ahmed’in olduğu dönem ve Sultan Ahmed Camiinin inşası süreci.
Dönemin padişahı l. Ahmed'in
"Marmara’ dan şehre gelen ecnebi gemileri artık
Ayasofya' dan önce onun kubbelerini görecektir." diyerek inşası için Sedefkar Mehmet Ağa’ ya emir verdiği Sultan Ahmed Camii…
“Çektiğim sevgi miydi, aşk mıydı bilemedim. Zamanı kaybettim… Şimdi bile bir girdaptayım, çıkamıyorum. Sahilim neresi bilemiyorum.
Dalımı toprağa verdim, tutunamıyorum, varlığımı yitirdim, kayboldum, ayaklarım kayboldu, yürüyemiyorum.”
1589 yılında Kırım’da müslüman bir genç Bahşı ile Hristiyan papazın kızı olan Kaknusia'nın aşkı.
Deniz fırtınasında batan bir gemi. Karadenizin hırçın sularında bir kapı parçasına tutunarak hayatta kalmaya çalışan beş kişi. Kaybolan insanların birbirine tutunarak yitirdiklerini aradıkları yirmi yıla aşkın bir zaman dilimi.
Bahşı, Kaknusia, Gunala, İshak…
Peki, aşkı en çok hangisi hak ediyordu?
En çok arayan mı?
En çok sabreden mi?
En çok bekleyen mi?
Peki en çok kime kızmalı, kime sitem etmeli?
Benim en çok kızdığım İshak oldu.
Bazen vazgeçebilmeyi de bilmek gerek.
Aşk Hikayesiİskender Pala · Kapı Yayınları · 20231,956 okunma
Merhabalar sevgili kitapsevenherkes ailesi bugün size kalemi ile yeni tanıştığım fırından sıcak sıcak yeni çıkmış bir kitap ile geldim.
Aşkın her hâliyle çokça konuşulduğu şu çağda, Aşk Hikâyesi, İskender Pala’nın sürükleyici olduğu kadar öğretici fakat asıl edebiyat zevkiyle örülmüş dünyasıyla okurları selamlıyor.
Gelelim kitabın konusuna
On sekiz idam kararından on beşi geri çevrildi, üçü onaylandı. O onaylanan üç idam kararı Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan'a aittir.
Banka soyma, polis öldürme, uçak kaçırma, bir kadını elinden yaralama ve Filistin'de silahlı eğitim aldıkları gerekçesiyle idam edilmişlerdir.
1971'e kadar amaçları tam bağımsızlık ve emperyalist Amerika'ya karşı çıkmakken, 71 sonrası terör olaylarına kaymışlardır.
Çok merak ettiğim bir şey daha var. Acaba o gelen 6. Filolar Amerikan değil de Sovyet filoları olsaydı aynı tepkiyi gösterirler miydi?
Yaşasalardı şu an cevabını bulabilirdik. Yine de Allah rahmet eylesin. Genç insanlardı. Esas asılması gereken onları aşılayan örgütleyen kukla gibi kullananlardı.