Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kardan Atlar Çekiyor Buzdan Tabutları
bazen vatan… bazen bir gaye-yi hayâl uğruna kardeş kardeşi vurmuş, insan insanı boğmuş insan kanında. henüz bıyığı terlememiş bir oğul getirmişler bembeyaz kefeniyle, elleri ayakları yok, kurşun yarası kızıl karanfil gibi açmış alnında delikanlılara ölümü hiç yakıştıramadım…! . hiroşima ne ki, bütün gönderip parçaları gelen oğlu yerine ölmek isteyen ana yüreğinin yanında düşündüm, şu deniz hangi ananın gözyaşı, bu insan çölünün ortasında . hangi buluta baksam çığlık yağıyor hangi ananın kapısını çalsam… acı biriktiriyor, ölüm sağıyor oysa hangi ana günahkârdır, cennet ayağının altında? analara ölümü hiç yakıştıramadım…!
"Sevgili dost, kim kazandı? Atom bombasını Hiroşima'ya atan mı? Everest'in tepesine ilk kez varan mı? Doksanıncı dakikada maçı alan mı? Diriler mi, ölüler mi? Çobanlar mı, sürüler mi? Efendiler mi, köleler mi? Kim kazandı? Sevgili dost, herkes kaybetti. Ölüm kazandı."
Reklam
Arşivimden Belgesel Tavsiyeleri;
Merhaba Sevgili 1k okurları, sizler için özenle hazırlamış olduğum belgesel listesini paylaşıyorum. Tavsiye ettiğim belgesellerin hepsi izlenmiş ve kaliteleri onaylanmıştır. :) İlk liste son 2 ay içerisinde izlemiş olduğum belgeselleri, İkinci liste ise geçmişten günümüze kadar izleyip, beğendiğim belgeselleri kapsıyor. Belgeselleri
Kim sandı?
Kim kazandı? Hepsinden hızlı koşan mı? Çıtayı düşürmeden sıçrayan mı? Kelebek gibi kaçıp arı gibi sokan mı? Kim kazandı? Sabahlara kadar sınavlara çalışan mı Yürüyenin elinden çantayı kapıp kaçan mı? Güzellik yarışmasında "Kraliçe" olan mı? Kim kazandı? Yüzlerce kiloyu kaldıran mı? Yüzlerce kişiyi güldüren mi? İlk defa yüzerek
Sayfa 158Kitabı okudu
Neye yetecek bu zaman? Yaşamaya mı? Ölmeye mi? Neye olduğunu anlamaya.
Can Yayınları
Reklam
Los Angeles'da bir marketten alışveriş yaptım. Kasiyer kimlik sordu . Türk ehliyetimi gösterdim. "Haa siz Türksünüz. Midnight Express'i izledim, faşistsiniz "dedi. Ben de dedimki :"Ben de Hiroşima'daki atom bombasını izledim. Film değil, gerçekti."
Aziz Sancar
Aziz Sancar
Hiroşima'daki nükleer patlamadan sonra üzerindeki giysilerin deseni kadınların tenine nakşolmuş, derler. Bir kadının sayısız kez bıçaklanarak öldürülüşünü izledim geçen gün. "Yardım edin" yakarışının perde perde soluşunu dinledim. O soğukkanlı kocanın bıçağını çekip kadının üzerine yürümesiyle birlikte orada bulunan herkesin nasıl ustaca sıvıştığına tanık oldum. Sonra da sustum. Tıpkı giysilerdeki çiçek motiflerinin ateşle tene nakşolması gibi, kadınlığın feryatları hepimizin ruhuna ateşle oyuluyor. Kadının kaybettiği bir savaşta kimsenin kazanma şansı yoktur. Yalnızca izliyoruz. "Ölüyorum, yardım edin" diye feryat eden bir kadının öldürülüşünü izlemekle ölüyoruz. Öldürülen her kadınla biraz da erkekliğimiz ölüyor. Ve biz susuyoruz. Kimseye söyleyecek bir sözümüz yok. Kimseye susacak bir sözümüz bile yok. Kendi kendimize susuyoruz. Kendi kendine susana da deli denir mi?
Çok şey mi...
Kapıları çalan benim kapıları birer birer. Gözünüze görünemem göze görünmez ölüler. Hiroşima'da öleli oluyor bir on yıl kadar. Yedi yaşında bir kızım, büyümez ölü çocuklar. Saçkarım tutuştu önce, gözlerim yandı kavruldu. Bir avuç kül oluverdim, külüm havaya savruldu. Benim sizden kendim için hiçbir şey istediğim yok. Şeker bile yiyemez ki kaat gibi yanan çocuk. Çalıyorum kapınızı, teyze, amca, bir imza ver. Çocuklar öldürülmesin şeker de yiyebilsinler.
Sayfa 79 - KIZ ÇOCUĞUKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.