"Spor, cinayet haberleri ve astrolojiden başka bir şey içermeyen beş para etmez gazeteler, iç gıcıklayıcı ucuz romanlar, seks sahneleriyle dolu filmler, tümüyle mekanik bir şekilde bestelenen hisli şarkılar buralarda üretiliyordu."
Dünya değişmedi...
Severek dinlenen tüm o hisli şarkılar değişmedi...
Her defasında ilk baştan okuyormuş hissi veren o mânâlarını yitirmeyen şiirler değişmedi...
Hayat değişmedi...
Şehirler kentsel dönüşüme uğradı, insanlar yobaz ve bencilleşen varlıklar haline dönüştü, sonra yaptıkları hatalı davranışlarının bokunu zamana, yaşama sevinçlerinin ellerinden alındığını başkalarına düşman tavırlarla yük etti.
Esasında, dünya değişmedi; dünyayı değişti kabul eden insanlar çoğaldı yalnızca.
Bir de sorumluluk bilincinden kaçarak yanlarında taşıdıkları ip boynuna dolanır dolanmaz -ah kâm- kesenler çoğaldı yalnızca.
Hala 1984 kitabını okumayan varsa aşağıdaki incelemeyi okumasını ve sonra dilerse kitabı okumasını öneririm.
1984 kitabını hala okumadıysanız, kendinizi kitap okumuş biri olarak görmeyin. Şimdiye kadar okuduğunuz kitaplar bir tarafa, 1984 diğer tarafa… Çünkü 1984 kitabı; 100 yıllık geçmişi, savaşlar sonrası dünyanın yeniden kuruluşunu,
Spor, cinayet haberleri ve astrolojiden başka bir şey içermeyen beş para etmez gazeteler, iç gıdıklayıcı ucuz romanlar, seks sahneleriyle dolu filmler,
...
tümüyle mekanik bir biçimde bestelenen hisli şarkılar buralarda üretiliyordu.
"Spor, cinayet haberleri ve astrolojiden başka bir şey içermeyen beş para etmez gazeteler, iç gıcıklayıcı ucuz romanlar, seks sahneleriyle dolu filmler, uyakdüşüren diye bilinen özel bir kaleydoskopta tümüyle mekanik bir biçimde bestelenen hisli şarkılar buralarda üretiliyordu. Dahası, mühürlü kutular içinde dağıtılan ve hazırlayanlar dışında hiçbir Parti üyesinin bakmasına izin verilmeyen, en bayağısından pornografik yayınlar üreten koca bir alt bölüm -Yenisöylem'de Pornoböl deniyordu- vardı."
Ayfer Tunç'un harika anlatımıyla mağrur Aziz Bey'in bir ömrü nasıl yaşadığı değil de nasıl harcadığı anlatılmış.
Kibirli ve sert, anlayışsız ve sığ Aziz Bey...Fakat tamburuyla manalı şarkılar çalınca kendini hisli sanan Aziz Bey...
Sizin de tanıdığınız bir Aziz Bey herhalde vardır...
Spor, cinayet haberleri ve astrolojiden başka bir şey içermeyen beş para etmez gazeteler, iç gıcıklayıcı ucuz romanlar, seks sahneleriyle dolu filmler, uyakdüşüren diye bilinen özel bir kaleydoskopta tümüyle mekanik bir biçimde bestelenen hisli şarkılar buralarda üretiliyordu. Dahası, mühürlü kutular içinde dağıtılan ve hazırlayanlar dışında hiçbir Parti üyesinin bakmasına izin verilmeyen, en bayağısından pornografik yayınlar üreten koca bir alt bölüm -Yenisöylem'de Pornoböl deniyordu- vardı.
En çokta şimdi yoksun. Şarkılar daha bir içli. Boşluğa tutunan ellerim, eskisinden daha bitkin, daha da hisli içim. Şimdi her şeyim senden yoksun
Mustafa Cihat