Sen o yirmidört saatin yirmiüçünü şu hayat-ı fâniyeye bilâ-tereddüd ve bilâ-perva sarfediyorsun. Pek uzun seferin için elzem-i zâd olan beş vakit namazın edasına, bir saatin sarfında tehavün gösteriyorsun. Yani, ağır davranıyorsun. Hattâ sarfettiğin vakitte bir hisse de dünyaya çıkarıyorsun ki, namaz içinde dünyanı da düşünüyorsun. Hallak-ı Kerim'in bu kadar az birşeyle şu kadar büyük şeyleri sana verdiği halde sen yapmazsan, senin bu insafsızlığın ile Cehennem sana lâyık olmaz mı ve sen ona müstehak olmaz mısın; ey gafil ve ey târikü's-salât? عَجِّلُوا بِالصَّلٰوةِ قَبْلَ الْفَوْتِ وَ بِالتَّوْبَةِ قَبْلَ الْمَوْتِ (Nurun İlk Kapısı/Risale-i Nur)
《BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ》 ℙ𝕤𝕚𝕜𝕠𝕝𝕠𝕛𝕚𝕜 𝕙𝕒𝕤𝕥𝕒𝕝𝕚𝕘̆𝕚 𝕠𝕝𝕒𝕟 𝕓𝕚𝕣𝕖𝕪𝕝𝕖𝕣 -Kendisini önemsemez -Çözümleri şiddet ya da uygunsuz kelimler ile çözmeye çalışır -Kendisine zarar vermekten sakınmaz -Hırslı ve kavgacı bir bireye dönüşür -Etrafında ki insanlara durduk yere sataşabilir
Reklam
"Büyük, Orta ve Küçük Ölçekli Fonlar Yatırım fonları dünyasında "kap""kapital" anlamına gelir ve fonun yatırım yaptığı şirketlerin büyüklüğünü gösterir. Büyük ölçekli fonlar büyük şirketlere yatırım yapar, küçük ölçekli fonlar daha küçük, genellikle büyüyen şirketleri araştırır ve orta ölçekli fonların yatırımları da ikisi arasında bir yerdedir. Daha büyük, daha oturmuş şirketler genellikle daha az risk sunarlar ve dolayısıyla büyük ölçekli fonlar genellikle daha güvenli yatırımlar yaparlar. Küçük ölçekli hisse senetleri patlama yapabilir ve genellikle daha iyi durumda olurlar fakat bu şirketler kendilerini ispatlamaya çalıştıkları için daha büyük risk arz ederler. Bazı küçük ölçekli şirketler hızla büyürken bazıları da yavaş ilerler veya yok olur. Küçük ölçekli fonlar bazen yanıltıcı olabilir. Küçük başlayan ve büyümeye devam eden bir şirket nihayetinde artık küçük ölçekli bir şirket olmaz. Yine de fonda kalabilir. Ne de olsa, artık küçükler liginde oynamadığı halde birinci sınıf atıcınızı neden kovasınız? E*TRADE birçok küçük ölçekli fonda bulunan küçük ölçekli bir firmaydı fakat büyüyüp fona yüksek getiriler kazandırdıkça fon yöneticileri ve yatırımcılar da kâr etmenin keyfini sürdü ve firma o yüzden de o fonda kaldı."
Sayfa 101 - Say Yayınları
ŞAMANİZMDE TÖZLER, FALCILIK VE YADACILIK
Türk boylarında eski devirlerden beri yaşayan yaygın bir inanç da, Türk Tengrisi'nin Türklerin büyük atasına "yada" denilen sihirli bir taş armağan etmesidir. Tufan efsanesiyle alakalı anlatılanlara göre; Nuh Peygamber, dünyayı oğulları arasında paylaştırmıştı. Bu bölüşümde Yafes'e hisse olarak Slav ve Türk ülkeleri de dahil olmak üzere, Çin'e kadar olan memleketler verildi. Yafes, gerektiğinde yağmur yağdırmak için kendisine bir sihir öğretmesi amacıyla Tanrı'ya yalvarmış ve bu dileği de kabul olunmuştu. Ancak bunu unutmamak için duayı bir taşın üzerine yazarak, boynuna astı. Ayrıca bu taşı bir suya atar ve o suyu da hasta bir adam içecek olursa iyileşirdi. Zamanla bu taş Yafes'in soyundan gelen Oğuz , Kalaç ve Hazarlara verildi, ama veraset yüzünden aralarında kavga çıktı. Sonunda Oğuzların elinde kaldı. Bir gün taşın kime geçeceği hususunda kura çekilmesi kararlaştırılmıştı. O vakit Oğuzlar buna benzer bir taş buldular ve üzerine aynı yazıyı yazdılar. Kura Kalaçlara çıkmıştı, lakin sahte taş onlara verilerek aldatılmış oldular. Bu taş ile istendiği zaman yağmur, kar, dolu yağdırılır, fırtına çıkartılır. Bu nesne her devirde Türk kanılarının ve Türk komutanlarının elinde bulunmuştur.
Mississippi balonu tarihteki en büyük finansal çöküşlerden biridir. Fransa krallığının finansal sistemi, bu çöküşten sonra hiçbir zaman tam anlamıyla toparlanamadı. Mississippi şirketinin siyasi bağlantılarını hisse fiyatlarının manipüle etmek için kullanması, insanların Fransız bankacılık sistemine ve Fransız Kralı’nın finansal becerilerine olan güvenini sarstı. Bunun bir sonucu olarak da 15. Louis giderek daha zor kredi bulabilir hale geldi. Bu, Fransa’nın denizaşırı İmparatorluğu’nun İngilizlerin eline geçmesinin en önemli nedenlerinden biriydi. İngilizler, kolayca ve düşük faizle kredi bulabilirken, Fransızlar zar zor kredi buluyor bulduklarında da yüksek faiz ödüyordu. Artan borçların finanse edilmek için Fransız kralı giderek daha fazla ve yüksek faizli krediler almaya başladı. Nihayet 1780 lerde büyük babasının ölümünden sonra tahta çıkan 16. Louis, yıllık bütçenin yarısını kredi faizlerine gittiğini ve iflasa doğru koştuklarını fark etti. İstemeyerek de olsa 150 yıldır toplanmayan Fransa parlementosunu, 1789’da krizi çözebilmek amacıyla topladı. Fransız devrimi de böyle başladı.
Sayfa 322Kitabı okudu
Gerçekten sahip olduğumuz tek aktif değer beynimizidir, denetim altına alabileceğimiz en güçlü araçtır. Çoğu kimse ilkin öğrenmeye yatırım yapmak yerine yatırım satın almakla ilgilenir. Pek çok hissem varken bir anda hepsinde olabilir ama bilgim her zaman vardır. Borsada hisse senedi ya da gayrimenkul satın alıp da en büyük değerlerine, zihinlerine yatırım yapmayanlara hayretle bakarım.
Sayfa 306Kitabı okudu
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.