Dünya dünya olalı, ben var ol­dum olalı, soğuk hissiz hareketsiz bir ölü, karanlık odada hep yanımdaydı benim.
Sayfa 26 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
"Nihaî hakikati inkâr etmek için insanın hayvanca bir zekâya, hissiz bir kalbe sahip olması veyahut da fenle ilgili keşiflerden cahil bulunması gerekir. Bunları, hiç bilmeden ve görmeden doğrulamak da böyledir."
Reklam
Bütün bunlar onun yorgun ve adeta hissiz bir şekilde sadece alışkanlık yüzünden yaşamaya devam eden bir insan olduğunu duyumsatmıştı bana .
Sayfa 16 - Koridor YayınlarıKitabı okudu
Toplum içinde olduğum zamanlarda da hayranlığımı ifade ederken yapay bir heyecan sergileyip etkileyici şeyleri abartarak içimin ne kadar hissiz ve kayıtsız olduğunu gizlemek için bir anlamda gösteri yapıyordum.
Belki senin yüzünde bulurum aradığımı. Bütün gördüğüm yüzler lakayıt hissiz. Senin yüzün nasıl?
Reklam
Demek adalet düşüncesine değil, adalet hissine ihtiyaç var! Hissiz adalet! Asıl sefalet bu!
Sayfa 20
Elleri doğuştan hissiz bir insan gibiyim… günün birinde onlara hissetme yetisi dayatıldı. Ve diyorum ki: “Bakın! Ellerim var!” Ama çevremdeki herkes “El ne demek?” diyor.
İçinizdeki Ses
"İçinizdeki ses"e kulak vererek "ihtiyaçlarınızı hissetme" zamanı. işte burada işler biraz hava cıvaya dönüyor. Bu tür cümlelere karşı hep tetikte olun. İçinizdeki ses gerçekten dinlemeye değer mi? Ya size ofis partisinde yanınıza gelen ve sevgilisi olduğunu bildiğiniz hoş meslektaşınızın öpülesi olduğunu söylerse? Bu tür kılavuz yazarlan, şüphesiz, bir ofis partisinde çekirdeğinizle tam olarak bağlantıda olmadığımızı söyleyecektir. Bu doğru da olabilir. Ama nereden bileceksiniz? İçinizin derinliklerine dalıp sizi sonunda tamamen hissiz bırakacak anlamsız bir döngüye hapsolarak mı?
“Dünya hissiz, yaşamak renksizdi. Zihnimin içerisinde başıma gelecek korkunç bir şeyin hayalini kurmak, o yaşayacağım korkunçluktan çok daha kötüydü aslında ve güzel bir şeyi bu şeyi hayal etmek, onun gerçekleştiğinde vereceği keyiften daha fazlasını sağlıyordu bana.”
Reklam
Müjgan sustu. En acı vakalar karşısında hissiz denecek kadar derin bir sükun ve tahammül gösteren bu genç kadın, çocuk gibi ağlıyordu.
Sayfa 521 - İnkılap Yayınları, Reşat Nuri Güntekin, Bütün Eserleri, ÇalıkuşuKitabı okudu
HÂL DİLİYLE, HİSSİZ CİNNET TEZAHÜRLERİ...
- "Esrara karşı; ama "esrar" diline kayıtsız... Alkole karşı; ama zaten akılsız... Eroini tanımaz; ama kendini bir şeye vermeyi de bilmez... Fuhuş sektörünün karşısında; ama ense kaşımaktan öte ses vermeyen dertsiz... Zina meddahlığı yapmaz; ama sessiz seyirci... İntihar etmez; tükenici vecde de yabancı... Cinayet işlemez veya işleyemez; ama gerçek faili de tanımaz..."
Sayfa 193 - 194 11.Levha, (Ocak Kızıştı), -Yokuş- İBDA Yayınları.Kitabı okudu
Herkes gibi sen de o gece beni hissiz bir çocuk diye belledin. İtiraf ederim ki uzun müddet kendim de öyle zannediyordum. Hakikati çok geç anladım. Ben hissiz bir çocuk değilmişim Necdet…
Sayfa 161Kitabı okudu
Tiyatro eserleri ve romanlar, insan kalbinin en parlak taraflarını gözlerimizin önüne sererler; hayal gücümüz alevlenirken kalbimiz hissiz kalır; en azından bu yolla alevlenen kor sadece bir anlıktır ve gündelik hayatta sönüp gider.
Sayfa 11 - can yayınlarıKitabı okudu
yıllar boyu süren kırılganlık ve yaralanmadan sonra artık neredeyse hissiz ve yaralanmaz olduk.
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.