Doğu Cephesi'nde Alman karşı taarruzu (1943).
1943 baharıyla birlikte, yağmurlar Doğu Cephesi'ndeki tüm faaliyetleri bir kez daha akamete uğrattı. Bu duraklama, bölgedeki Alman güçlerine yeniden düzen alıp, Feldmareşal von Manstein'ın panzer ordularının çevresinde hatlarını tahkim etmek için son bir şans verdi. Alman ve Sovyet askeri şimdi Donets Nehri'nin her iki yakasında karşı karşıyalardı. Kızıl Ordu kuzeyde Kursk kenti ve Alman hatları içerisindeki 160 kilometre genişliğindeki büyük bir çıkıntıyı elinde bulunduruyordu. Burası Hitler'in nihai taarruzunu planladığı yerdi. 15 Mart'ta Harkov'un geri alınmasıyla sonuçlanan Alman karşı taarruzunun başarısı, onu doğudaki savaşın hâlâ kazanılabileceğine ikna etmişti. Hitler; 780.000 asker, 3.400 tank, 7.800 top ve 1.800 uçaktan oluşan topyekûn bir taarruzla, Kursk Çıkıntısı'nda karşı karşıya geleceği 1.900.000 asker, 5.600 tank, 31.400 top ve 3.600 uçaktan müteşekkil Sovyet gücünü çembere alabileceğine inanıyordu. Yeni Tiger ve Panther tankları cepheye getirilmiş, kuzey ve güneyde ise Dokuzuncu ve On Yedinci ordular yeniden tertiplenmişti. Hitler generallerine Kursk'taki zaferin "dünyayı fener gibi aydınlatacağını" söylüyor ve Moskova'ya yeni bir taarruz için ordularına ilham vereceğine inanıyordu. Fakat bu cesaret gösterine rağmen kendisinin bile şüpheleri vardı. Zırhlı birlik harekâtının uzman ismi General Heinz Guderian'a "Ne vakit bu taarruzu düşünsem midem alt üst oluyor" itirafında bulunmuştu. Bu ya hep ya hiç olacaktı. Savaşın gelecekteki seyri, bu muharebenin sonucuna bağlıydı.
Sayfa 205Kitabı okudu