Kuzey Afrika’daki Alman ve İtalyanlara mühimmat, yakıt ve yiyecek akışını engelleyen Malta, her iki tarafın da kabul ettiği üzere, buradaki Mihver kuvvetlerinin yenilgisini sağladı. Malta nüfusunun tamamı, “tarihteki şanını uzun süre muhafaza edecek bir kahramanlık ve adanmışlığın ispatı olmak üzere”, Kral VI. George tarafından George Haçı’yla taltif edildi. Sivillere verilen en üstün cesaret madalyası olan George Haçı, o zamandan beri Malta’nın resmi sembolü olmuştur.
Alman işgali boyunca toplamda 20 milyon Sovyet vatandaşı hayatını kaybetti. Titizlikle tutulan SS kayıtlarına bakıldığında, iki milyondan fazla Sovyet vatandaşı esir kamplarında yahut "nakil" sırasında ölmüştü. Milyonlarca kişi ise ortadan kaybolmuştu. Bunların birçoğu, yeterince Ari göründükleri için Almanya'ya kaçırılan çocuklardı. Bir milyon Sovyet Yahudisi ya katledilmiş ya da toplama kamplarında hayatını kaybetmişti. Sovyetler Birliği, Hitler'in ihtirasları karşısında İkinci Dünya Savaşı'nın en ağır kayıplarını veren ülke oldu
Hitler, ordularını doğuya nakledip Sovyetler Birliği'ne taarruz etmeden önce Fransa'yı tek bir darbeyle yere sermek için Müttefiklere karşı 136 tümen, 2.000'in üzerinde tank ve 4.000 civarında uçak yığmıştı.
Wernher von Braun, savaşın ardından ABD askeri istihbaratınca Almanya’dan alınıp ABD’ye götürüldü. Braun, daha sonra NASA’nın uzay programının başına geçti.
Hitler, 29 Nisan'da metresi Eva Braun'la evlenip, Amiral Dönitz'i halefi ilan etmesinden bir gün sonra intihar etti. Führer siyanür ve tabanca kullanmış, Eva Braun ise yalnızca siyanürü tercih etmişti. İkilinin cesetleri, top mermilerinin indiği şansölyelik bahçesinden geriye kalanların arasında ateşe verildi. Almanya bir hafta sonra, 7 Mayıs'ta resmen teslim oldu. Şehrin kuşatılması sırasında 22.000 Berlinli hayatını kaybetmişti. Sekiz milyon Alman artık mülteciydi. Hesaplara göre Nazi politikalarının sonucunda Avrupa'da tahminen 30 milyon insan ölmüştü. Merhametsizce zulmedilen, aç bırakılan, dövülen, ölümüne çalıştırılan ve katledilen altı milyon Yahudi'nin akıbeti ise henüz gün ışığına çıkmamıştı.
Sayfa 259 - On Dördüncü Bölüm: Almanya’nın Çöküşü, Ardenler TaarruzuKitabı okudu
''İkinci Dünya Savaşı okuması yapmak için başlangıç olması bakımından harika bir kaynak kitap olmuş. Kitapta kullanılan dil oldukça akıcı, verilen bilgiler okuyucuyu ayrıntılara boğmayan, özet şeklinde ama doyurucu olarak aktarılmış. Ayrıca kitabın savaş yılları boyunca çekilen bazı fotoğraflarla zenginleştirilmiş olması da o zamanları anlayabilmek bakımından oldukça güzel olmuş.''
2. Dünya Savaşının başlangıcın sonuna kadar savaşın dönüm noktalarını, önemli kişileri gerek kutu içerisinde gerekse büyük fotoğraflarla anlatan sağlam bir eser. Yazı puntoları da gayet iyi, okurken sıkılmıyorsunuz.
"Neymiş şu 2. Dünya Savaşı?" diyorsanız kafanızda fikir oluşturması ve genel fikir vermesi açısın güzel bir eser. Kardeşi II. Dünya Savaşı gibi gereksiz techizat ayrıntılarına boğulmuş ve soğuk bir anlatıma sahip değil.
Kitap popüler tarih tarzında hazırlanmış. Konulara ayrıntılı bir şekilde girmiyor fakat konuyu, okuyucunun anlayacağı yeterlilikte veriyor.
Kitabın en güzel yanı ise bolca fotoğraf, harita, kroki, savaş planı vermiş olması. Hemen hemen her sayfasında fotoğraf var. Bunlar genellikle sayfada anlatılan konuya ilişkin görseller.
Aynı yayınevinden daha önce Birinci Dünya Savaşı Tarihi kitabını okumuştum. Böylelikle ikili seri tamamlanmış oldu. Savaş tarihine meraklı okurlar için mutlaka edinilmesi gereken kitaplar.
Kronik Kitap’a teşekkürler, böyle eserleri dilimize kazandırdığı için.