"Dinler, ahlak sistemlerini kadının varlığı ve bedeni üzerinden kurgulamaktadırlar. Ahlakın kadın ve bedeni üzerinden kurgulanması, ahlak değil, ahlaksızlık doğurmaktadır. Dinler, erkeklerin kadınlar kadar iffetlerini ve cinselliklerini korumaları şeklindeki sorumluluğa orantılı bir şekilde vurgu yapmamaktadırlar. Dinler, genelde erkeği kayıran ve kadını ayıran bir damara sahiptirler. Kadının cinselliğini ve bedenini saklamasını zorunlu kılan bütün kurallar ve uygulamaların amacı, kadın bedenini ve cinselliğini kontrol altında tutmak ve yönetmektir. Cinsellik olgusuna ait arzuların ifade edilmesi konusunda kadınlara sınırlayıcı ve yasaklayıcı bir yaklaşım ortaya koyan dini kaynaklar, erkeklere ise geniş bir özgürlük ve seçenekler alanı oluşturmaktadırlar."