sevgide realizm yoktur. birbirini gerçekten seven iki insan varsa sevginin bahanesi yoktur. mesafe bahane olamaz, aile bahane olamaz, maddiyat bahane olamaz, kavuşamayacak olmak bile bahane olamaz. sevginin olduğu yerde her zaman umut ve sabır vardır. aksine asla inanmıyorum.
Hâlden anlayan kimse, ağlayanın yanında gülmez, açın yanında yemez. Muhatabı tek kelime etmese dahi, onun nasıl bir vaziyet içinde olduğunu anlar ve ona göre davranır. Bu şekliyle hâlden anlamak, bir insana bahşedilmiş en yüce erdemlerden biridir. Hâlden anlayana rast gelesiniz.
“Mutluluğunu yüksek sesle anlatma, hasedin uykusu oldukça hafiftir.” demiş eskiler. Güzel bir şeyi ne kadar az kişiye anlatırsan, güzel kalma süresi de o kadar uzun oluyor. Yazılı olmayan bir kuraldır bu.
Bukowski'nin dediği gibi: "Hayatta kimseyi değiştiremezsin ve kimse için değişmemelisin. Ne sen başkası için mecburi istikametsin; ne de başkası senin için. Yorma kendini; bırak hayatına eşlik etmek isteyenler seninle gelsin."
Yanında olmak isteyen bir yolunu bulup yanında oluyor, yüzünü güldürecek olan bir yolunu bulup güldürüyor, sana değer veren bir yolunu bulup bunu hissettiriyor. O yüzden olmayana çaba harcamaya gerek yok, isteyen istediği zaman istediği şeyi gayet güzel yapabiliyor aslında.