Ziya Gökalp, Yahya Kemal'e:
"Harabisin harabati değilsin
Gözün mazidedir âti değilsin." demiş. Yahya Kemal de ona cevap olarak:
"Ne harâbî ne harabatiyim
Kökü mazide olan âtiyim." demiştir.
Geçmiş geçmişte kalmamalıdır. Bizler geçmişin meyvelerini toplayarak geleceğimize yön vermeliyiz. Unutmayalım ki yarınları inşa etmek için kökümüze, aslımıza inmemiz gerekir. Geçmişte yapılan hatalar varsa hatalardan ders çıkarmalı, doğrular varsa doğrular bize ışık olmalıdır. Yahya Kemal de "Kökü mazide olan bir âti" sözü ile bizlere bunu anlatmak istemiştir.
Tam düşecekken tutunduğum tuğlayı
Kendime rabb bellemeyeceğim
Evet, ilmektir boynumdaki ama ben
Kimsenin kölesi değilim
Tarantula yazdılar diye göğsümdeki yaftaya
Tarantulaymış benim adım diyecek değilim
Tam düşecekken tutunduğum tuğlayı
Kendime rabb bellemeyeceğim
Razı değilim beni tanımayan tarihe
Beni sinesine sarmayan
Tabiattan rıza dilenmeyeceğim.
Bülbül yine mey'ustu, vatan virandı gülüm
Uğrunda hayallerim bile yıprandı gülüm
Mecnun dahi Leyla'yı anmaz oldu yürekten
Güzeller güzeliydi, hani sultandı gülüm
Yaşamak sonsuzluğu tattı avuçlarından Ölüm tomurcuklandı, kabir uyandı gülüm
Bir kafdağı kalmıştı varlığından bihaber Seni görünce o da tutuşup yandı gülüm...
Sonunda "Bizim gülümüz Hz. Peygamberdir." diyen Nurullah Genç'in o güzel şiiri...🥀