Yabancı dil öğrenirken dil bilgisi öğrenmekten korkmayın. Kelimeleri ezberledikten sonra onları cümle içerisinde nasıl kullanacağımızı bilmezsek cümle kuramayız. İşte burada ana dilinizdeki beceriniz çok önemli. Lisede ve üniversitede bütün hocalarım ‘ana diliniz/Türkçeniz ne kadar iyiyse yabancı diliniz o kadar iyi olur’ derlerdi. O zamanlar anlamazdım, ne alaka derdim ancak kendim yabancı dil öğretmeni olunca bunun anlamını çözdüm. Bir çocuk Türkçede ne kadar iyiyse yabancı dile de o kadar yatkın oluyor. Çünkü aktarımı diller arasında çok iyi yapabiliyor.
Bu çok önemli bir konu. Diller arası aktarım. Burada bahsettiğim çeviri yapmak değil. Çeviri çok ayrı bir konu. Aktarım ise şudur ‘aaa Türkçede bu böyle ama İngilizcede şöyleymiş.’ diyebilmek. Bir çeşit farkındalık yani.
Dilbilgişi çalışırken de abartmayın, kendinizi kasmayın. Öğrendikten sonra konuşurken de kasmayın kendinizi kurallara uyayım diye. Dilbilgisi öğrenmenin amacı yazı dilini kullanabilmektir. Ama hiçbir dilde yazı dili ile konuşulmaz. Konuşmak daha basit ve daha hızlı bir iletişim yolu olduğu için, o anda kitaplarda yazılan dili kullanmamız zordur. Daha basit daha kısa cümleler kullanılır konuşma dilinde. Ani tepkiler verilir, deyim veya atasözü kullanılır, laf sokulur vs :) ama bunları yapmak için kendimizi kasmayız ana dilimizde. Basit ve direkt ifade eden cümleler kurmanız yeterli. 3 tane zamanı bilmeniz de yeterli. ‘Şimdiki Zaman, Geçmiş Zaman ve Gelecek Zaman.’