Kadın kavramı aynı zaman da çok derin ve Engin bir “alegori” sisteminin anahtar kelimesidir .. -Ne demek bu ? -Kadın “Havva” demek ... -Peki “Havva” demek olması öncelikle “anne”liğini vurgulamak içim mi ? -Herhalde hayır ! Havva “bela” ,yani sınav demek... Hem bizzat Havva’nın kendisi için hem de Âdem (as) için bir imtihan... “Kadın fitnesi” dendiği zaman “kadın” kelimesi , dişi cinsin adı olarak karşımıza çıkmaz . Burada “kadın” kelimesi “alegori” sisteminin anahtarı olarak anılmaktadır. Fitne de , fesat anlamında değil kelimenin kökündeki “sınav” değeriyle kullanılmaktadır. -Bu , evrensel bir sorun alanıdır. -Kadın, kozmik bir fitnedir ! Tabi burada değil kadını , “Fitne” kavramını bile horlamak söz konusu değil. Ortada , kadın cinsinin üstüne alınacağı özel bir çekiştirme yok .
‘Bir teoriye göre geceleri horlamak bilinçaltı savunma mekanizmasından dolayıymış. Paleolitik dönemde atalarımız uyurken savunmasız bir durumda olduklarından olası saldırganları mağaranın ağzından uzaklaştırmak için bu uyarı sesini çıkarırmış.’
Reklam
İlginç teori
Bir teoriye göre geceleri horlamak bilinçaltı savunma mekanizmasından dolayıymış. Paleolitik dönemde atalarımız uyurken savunmasız bir durumda olduklarından, olası saldırganları mağaranın ağzından uzaklaştırmak için bu uyarı sesini çıkarırmış.
Sayfa 636Kitabı okudu
“…biz kitapları bizden malûmatını esirgemiyen âlimlere benzetebiliriz. Onu açtık mı yalnız o bize söyler, biz de dinleriz. O söylediklerimize bigâne. Tenkidlerimizi bile duymaz. Duymadığından gücenmez. Kitap yaşını başını almış bir çocuk gibidir. Ona ihtimam icabeder. O da kurtlanarak hasta olabilir. Rutubet onu da çürütebilir. Hor­lamak kendisini incitebilir. Velhasıl kitap mündericatı itibariyle insana,müfid olduğu kadar mevcudiyeti de birçok ilhamlar vermiştir. Bu dedikodu - nedir bil­miyen, sahibine daima sadık kalan ve el üstünde tutulan kitaplar artık tozlu raflarda ihmale maruz kalmamalıdır. Zira eski dostları ihmal etmek mürüvvet ve vefakârlık -icaplarından değildir. Kitaplar okununca esasen muhteviyatı dolayısıyle dile gelirler.”
415 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 11 days
Masalmış
Öncelikle kitabı begendim. Fakat gereksiz bir uzatma durumu söz konusuydu acıkcası kitap 250 en fazla 300 sayfa sürse tadından yenmezdi ama o son 100 kusur sayfa fazlaydı gereksizdi. Kısaca özetliyecegim ; Kızım eski sevgililerinden agzı yanmış her bir yaşadıgı ilişkiden kendine dersler cıkarmış ve o çıkardıgı dersleri bir sonraki ilişkilerinde yaşamamak adına kendine kurallar koymuş. Kurallar arttıkca aradıgı kişinin kriterleri mükemmelinde mükemmeli bir adam olması gerektigi yönünde. Ki böylesi gerçek hayatta imkansız . Neyse karşısına Yakışıklı Jake cıkıyor adamın kusuru yok neredeyse , herkesce sevilen , girdigi ortamda kızların gözdesi , çalışkan , zeki , espirili , babası zengin olmasına ragmen kendi çalışıp kendi işini kurmuş , harika bir fizigi var , kızın geçmişteki erkek arkadaslarına karşı sabırlı , kızın her onu “istemiyorum git” lerine karşı gidiyor , “vazgeçtim gel”lerinee geliyor . (Hani abartınında abarttısı bir erkek karakter yaratmış Yazaramız) sonunda kızım bir Kaç kusur buluyor (ki , horlamak , wc e sakal kıllarını bırakmak gibi ) . Fakat kendisi aşık oldugu için bunların tamamını görmezden geliyor ve hikaye bitiyor.
Aşk Bir Masalmış
Aşk Bir MasalmışCindi Madsen · Novella Yayınları · 2015295 okunma
MÂÛN SÛRESİ’NİN TEFSİRİ أراَيْت الَّذِى يُكَذِّبُ باِلدِّينِ . فَذَلِكَ الَّذِى يَدُعُّ اليَتِيمَ وَلآيَحُضُّ عَلىَ طَعَامِ الْمِسْكِينَ . “Düşkün ve biçarelere yardım etmeyi engelleyen, yetimleri, öksüzleri ve âcizleri itip kakarak horlayan ve onlara merhametsizce tavır alan, dini ve ahiret gününü yalan sayanı gördün mü?” Bu vasıfları
Reklam
kırılıyor artık bu döngü
"Oğullarını evlendirecek yaşa getirene dek hep sindirilmiş ve korkutulmuş olduklarından, gelinlerini sindirmeyi ve korkutmayı seçerlerdi sıra onlara geldiğinde. Gelinleri horlamak belki de yegâne ödeşme yöntemleriydi onlara hor davranmış kaderleriyle"
Sayfa 17 - remzi kitabeviKitabı okudu
Küçük kuşları yutmak yeteneği bir atmacada yaradılışından bulunduğu gibi, küçük insanları ezmek, onları horlamak da Mrs. Wilkins gibilerinde yaradılışından vardır.
Tencere kaynamaya başlayınca nohut, tencerenin üstüne fırlamaya, yüzlerce coşkunluk göstermeye koyulur. “ neden beni ateşe attın, kaynatıyorsun…. madem ki satın aldın, neye bu hallere uğratıyorsun” der. nohut pişiren kadın da nohuda kepçeyle vurup der ki: “ yok… güzelce kayna, tencereden çıkmaya kalkışma. seni sevmediğimden senden hoşlanmadığımdan kaynatmıyorum seni ki… bir zevkle, bir çeşniye sahip ol da gıda haline gel, yen, cana karış diye kaynatıyorum. bu imtihan, seni horlamak için değil! bostanda sular içtin, yeşerdin, terü taze bir hale geldin ya… işte o su içiş, bu ateşe düşmen içindi."
163 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.