Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Rüyalar bilinçaltının şiirleridir.
Sayfa 24
Gün içinde iş yerinde artık yorgunluktan beynim mıncıklanırken birde son zamanlarda bu siteden çıkmazken tam iş yerini kapatmaya doğru gelen misafirlerden birkaçı çantasını X-ray cihazından alırken yorgunluktan hortlak gibi duran bana sırıtan birkaç kişinin buradan beni gördüğü konusunda işkilleniyorum. Bir de adımı bile zorla hatırladığım o saatlerde birileri mutlaka inatla bana bir yer soruyor.
Reklam
102 syf.
·
Puan vermedi
İnceleme
Roman, Anavarza Kayalıkları civarında Hasan ile açılır. Altı – yedi yaşındayken babası öldürülen Hasan, uzun süredir yaşadığı köyden kaçmak istemektedir. Hasan’ın babası Halil’in öldürülme hikayesi, romanda yavaş yavaş, aralıklı olarak açıklanır. Hasan’ın annesi Esme, çok güzel bir kadın olduğu için, Halil ona aşık olmuş, onu kaçırarak zorla
Yılanı Öldürseler
Yılanı ÖldürselerYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202019,1bin okunma
"İki elim kan içinde Her yanım yara içinde Gözüm toprağın içinde Ålem beni sağ sanıyor" [HAYRİ KURU, 1899-1977, Tekrar-ı Cināyāt: Hortlak Rutini
Türkiye’de Türkçe konuşan Türk görünce hortlak görmüş gibi olanlar derneği varmış.
257 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 saatte okudu
Merhaba arkadaşlar. Nasıl bir okuma maratonu yaptık ama hazır hafta sonu diyerek. Bir sonraki kitap, daha büyük bir külliyat olacak demiştik, öyle de oldu. Oscar Wilde kalemine neredeyse doyduk ama henüz yeni başlıyoruz desek yeridir. Daha okunacak kitapları var yazarın. Ne mutlu bize ki hem samimi öyküler okuyacağız hem düşündüren ve anlamlı. Bir
Mutlu Prens - Bütün Masallar, Bütün Öyküler
Mutlu Prens - Bütün Masallar, Bütün ÖykülerOscar Wilde · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20223,288 okunma
Reklam
" Dünya kurulalıdan beri bu hortlak, cadı, vampir hikâyeleri var. "
Sayfa 37
Aklın sonunda kendi dayanaklarını ve kendi kendini kemirdiği süreç anlaşılmak isteniyorsa, kendi kendini yok eden kavramsal özlü bir ilke göz önüne getirmek gerekir. Kesinliğin imkânsızlığını ilan etmekle yetinmeyip, fikrini bile dışlayarak; hatta daha da ileri gidip her türlü barizlik biçimini reddedecektir; zira barizlikler koptuğu varlıktan ileri gelir; bu kopuş ise şüpheyi doğurur, tanımlar ve pekiştirir. Olumsuz da olsa, dolaysızlık içinde kökleri olmayan ya da bir körleşme arzusu icap ettirmeyen hiçbir hüküm yoktur; bu körleşme olmadan akıl kendini sabitleyebildiği aşikar hiçbir şey çıkarmaz ortaya. Gözleri kamaşmaktan tiksindikçe, şu veya bu öneriyi bir başka öneri kadar ucuz ve onun kadar boş telakki eder. En ufak bir benimseme veya rıza, kendini hangi veçheyle gösterirse göstersin, açıklanamaz, duyulmamış, tabiatüstü görünür ona; belirsizliğe ihtimam gösterecek; bir nebze zaafın ve ne tuhaf ki hayat doluluğunda karıştığı bir gayretkeşlikle belirsizlik sahasını genişletecektir. Kuşkucu ise sevinir buna; zira her şeye rağmen hayatla biraz suç ortaklığının uç verdiği şu soluk soluğa gayri muhtemel arayışı olmaksızın, ancak bir hortlak olurdu. Kaldı ki bu hale gelmeye hayli yakındır, çünkü şüphe edecek malzemenin kalmadığı, her şeyin dağılıp uçuştuğu ana kadar şüphelenmesi gerekir; ve de, bizzat baş dönmesini bir barizlik artığıyla, göstermelik bir kesinlikle bir tutarak, cansızın da canlının da eksiklerini ölümcül bir kesinlikle idrak edecektir; özel olarak da iddialarını ve yetersizliklerini onun üzerinden bizzat ele verecek olan melekelerimizin eksikliklerini…
DOLMANCE: Tanrı’ya inanmak için insanın aklını yitirmesi gerekir. Kimilerinin korkularının, kimilerinin zayıflığının meyvesi olan bu iğrenç hortlak, Eugenie, yeryüzünün sisteminde bir işe yaramaz: bu sisteme zarar verir, çünkü onun adil olması gereken istençleri doğa yasalarındaki temel adaletsizliklerle asla bir arada olamaz; onun sürekli olarak
Fakat öldükten sonra cadılaşacağına dair bir ipucu keşfetmek de zordu hortlak adayı bir kadın olması bakımından incelemeye uğraştığım halde bu resmin Dehşet uyandıracak bir tarafını bulamadım yalnız çehrede bakanları azarlayacakmış gibi bir sertlik ve neredeyse bir çatıklık vardı işte o kadar.
Reklam
Aynanın karşısında dikildim. Karşımda sağlam, otuz beş yaşlarında, sağlıklı biri bana bakıyordu. Özelliği olmayan biri, hiç kuşkusuz beyaz... Fakat gözlerindeki anlamı beğenmiyordum. Hortlak görmüş birinin gözleriydi.
En iyi tavsiye yine de her şeye katlanmak, insan kendini bir üfürmeyle uçurulmuş, sürükleniyor hissetse de, ağır kütle gibi davranmak, ayartıya kapılıp gereksiz bir adım bile atmamak, ötekine hayvan bakışıyla bakmak, pişmanlık hissetmemek, kısacası, hortlak olarak yaşanan hayattan geriye ne kalmışsa kendi eliyle bastırıp ezmek, yani o son, mezar sessizliğini daha da çoğaltmak ve ondan başka hiçbir şeyin varlığına izin vermemek.Böyle bir durum için tipik bir hareket, serçeparmakla kaşları sıvazlamaktır.
HORTLAK ZİHNİYET...
- "Biz millet hayatının temellerine ait neyi muhafaza etmek istedikse, hareketimize “irtica” damgasını vuran, benliğimizin her parçasını ondan koparıp atmaya azmetmiş, anarşist ve komünist bir hortlak zihniyet karşımıza çıktı..."
Nurettin Topçu
Nurettin Topçu
,
Yarınki Türkiye
Yarınki Türkiye
80 syf.
8/10 puan verdi
Kaya, uykusuz ve hortlak dergilerinde takip ettiğim bir karakterdi. Tam bir bencil karakteri çok güzel yansıtmış Kubilay Odabaş. Çok ince bir kitap zaten, bir oturuşta biter denen cinsten.
Kaya
KayaKubilay Odabaş · Komik Şeyler Yayıncılık · 20237 okunma
Güzellik hastalıktır. Sağlığın taşkınlığı her zaman bizatihi hastalıktır aynı zamanda. Sağlığın panzehiri ne olduğunun farkında olan bir hastalıktır, hayatın kendisinin kısıtlanmasıdır. Güzel, böylesi can veren bir hastalıktır. Hayatı ve dolayısıyla onun çöküşünü mahkum eder. Fakat hastalık hayat uğruna inkar edilirse, öteki anından kör bir şekilde ayrılmış hipostazlaşmış hayat; yıkıcılığa ve kötüye, arsızlığa ve palavra saçan [bir şeye] dönüşür. Yıkıcı olandan nefret eden kişinin hayattan da nefret etmesi gerekir, sadece ölü olan, tahrif edilmemiş bir hayatta olmanın benzetmesidir. Sağlıklı, pürüzsüz olanı mutlak şeyler olarak kabul eden günümüzün kalokrasisi güzeli saf dışı etmektedir. Ve yine günümüzde histerik bir şekilde hayatta kalmanın yerini alan salt, sağlıklı hayat, ölüye, hortlak olan bir şeye dönüşmüştür. Bundan dolayı artık bu çağda, yaşamak için fazla ölüyüz ve ölmek için de fazla diriyiz.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.