“Hiç kuşku yok ki sizden hoşça vakit geçirmenin bedeli olarak birkaç saatinizi istemiyorum. Sizden hakikate dair en şiddetli sözlerin toplandığı bir romana şahit olmanın vereceği ‘haz’ karşılığında, size ait her şeyi istiyorum. ” Ben bana ait olan en önemli şeyi verdim; zamanımı ve sevgimi. Pişmanım, çok daha önceden bunları ona verebilirdim.Siz siz olun benim gibi geç kalmayın.
Bereketli okumalar.
Hakiki arayışlar.
Sayfa 111 - Erhan Burtul, Kitap: AhrarKitabı okudu
"Ahrar"
Şair adlı eseriyle kalemine hayran kaldığım Rafet Elçi, Ahrar namlı bu eseriyle de bir roman nasıl olmalı diye arayışta olanlara gururla işte böyle diyebileceği bir eser veriyor.
Bunu yaparken de şöyle söylüyor;
“Hiç kuşku yok ki sizden hoşça vakit geçirmenin bedeli olarak birkaç saatinizi istemiyorum. Sizden hakikate dair en şiddetli sözlerin toplandığı bir romana şahit olmanın vereceği 'haz' karşılığında, size ait her şeyi istiyorum.”
Ben bana ait olan en önemli şeyi verdim; zamanımı ve sevgimi. Pişmanım, çok daha önceden bunları ona verebilirdim. Siz siz olun benim gibi geç kalmayın.
Bereketli okumalar. Hakiki arayışlar.
Sayfa 111 - Erhan BURTUL
sizi gece baya bir darlamisim. kb.benim de kendime göre sebeplerim vardı.hosca kalmayın.
suriyeliler beni istemeye gelmişti evleniyorum ben o suriyle. ciddiyim.
artık yemin ediyorum bi şey yazmıyorum buraya. gidiyorum ben. hoşça falan da kalmayın.
ve yemin ederim bu defa gerçekten istemiyorum onu da oğlunu da bebeğini de bebesini de p!çini de aşkını da sevgisini de. ne hâli varsa görsün. sen öyle orospulara layıksın. erkeğin orospusu.
şimdi diyeceğimi asla demezdim bunu demezdim ama artık diyorum: EN YAKIN ZAMANDA GEBER. çok ciddiyim. yalancı. bir gün hep konuşacakmış. siktirr. o konuşmak istediğin günde zamanda da ben yokum artık. hadi bakalım.
gitmicem okula İstanbul'a falan da. al senin olsun İstanbul'un da Hatay'ın da. hadi bol bol yaşa istanbulda kaşarlarla. ben Suriye'ye gelin gidiyorum.
burada bi suriyeli aile beni istemeye gelmişti bana görücü gelmişlerdi oğluna beni istemişlerdi. şimdi gidicem tekliflerini kabul edicem onunla evlenicem. ciddiyim.
Hacı Remzi, kalabalığı görünce sevindi. Barba Spiros en önde, kıyıda duruyordu.
"Beni dinleyin Karınca Adalılar," dedi, yumuşak, kadife gibi okşayıcı bir sesle. "Beni dinle Barba Spiros, dostum, sen akıllı bir adamsın. Siz yakında buradan gidiyorsunuz. Elinizdeki malları satmak zorundasınız. Şimdi hemen satın. Ben alırım. Yarından sonra mağazama gelin. Sizi zarara sokmam. Çabuk getirin. Daha çok köy, çok ada var sizin gibi sürülen. Geç kalırsanız, çarşılar mallarla dolar. Ondan sonra beleş verseniz de kimse almaz. Kusura kalmayın, Periklese çok kızdım. O benim askerlik arkadaşım da... Söyleyin ona teknesini kimseye
satmasın. O tekneyi kimseye yar etmem. Bizi göndermeyecekler, diye de aklınızdan geçirmeyin. Hoşça kalın."
Sayfa 65Kitabı okudu
Hoşça Kalmayın!
Hoşça kalın
dostlarım benim
hoşça kalın!
Sizi canımda
canımın içinde,
kavgamı kafamda götürüyorum.
Hoşça kalın
dostlarım benim
hoşça kalın...
Resimlerdeki kuşlar gibi
dizilip üstüne kumsalın,
mendil sallamayın