Müsâmaha
Hoşgörülü davranma. Hoşgörü. Göz yumma.Dilimize Arapçadan geçmiştir. Cömertlik manasındaki semahat kelimesinden türetilmiştir
Sayfa 107 - Can Yayınları / 4· Basım: Şubat 2016, İstanbulKitabı okuyor
Gönül
Sevgi, aşk, arzu, merhamet, hoşgörü gibi duyguların yürekteki barınağı. Öz Türkçe olan könül sözcüğünden evrilmiştir. Göğüs kelimesiyle aynı kökten türetildiği rivayet edilmektedir.
Sayfa 44 - Can Yayınları / 4· Basım: Şubat 2016, İstanbulKitabı okuyor
Kendileri için tüm özgürlükleri, kolaylıkları ve zenginliği isteyen, halka ise en ağır yoksunluklara katlanmanın gerekli olduğunu öneren üst sınıflara kızgındı.
Dayatılan bu mecburiyete hoşgörü gösterdikleri için kitlelere de öfkeliydi. Halkın düşünc uyuşukluğuna, yoksunluklara, sarhoşluğa ve adaletsizliklere, maddi ve manevi sefalete alışıp razı olmalarına kızıyordu.
Sayfa 76
Türk Öğretmeni
(Bende emeği olan hocalarıma ve bu kutlu mesleği severek yapmam vesile olan bütün sevgili Öğrencilerime)
Başöğretmen, Mustafa Kemal’in izinde,
Sevgi,merhamet, ve hoşgörü vardır, özünde.
Türkiyemin kışı, baharı, yazı ve güzünde,
Karatahtasının, bilgisayarının başındadır, Türk Öğretmeni.
Hayatta en hakiki mürşit, ilimdir, fendir,
Uygarlık
Duygulara fazla hoşgörü göstermek tıpkı duyguları fazla bastırmak gibi bir umut krizine yol açar.
Sayfa 47Kitabı okuyor
Entelektüel, ülkeden ülkeye, yazardan yazara değişen bir mefhum
…entelektüel, yazı veya söz aracılığıyla toplumun şuurlanmasına yardım eden kişi olur.
Entelektüel, hükümlerini aklının ışığında vermelidir, tutkuların değil. Entelektüelin başlıca vasıflarından biri de hoşgörü.
Entelektüeller köylü gibi, sanayi işçisi gibi, ayrı bir sınıf değillerdir. Toplumun her tabakasından kopup gelirler.
Her diplomalıya entelektüel diyemeyiz. Ama yüksek bir öğrenim görmüş kimseler birer entelektüel adayıdır.
Oysa gelişmemiş bir ülkede her diplomalı, entelektüel.
Sayfa 17
…soykırıma uğramış ulusların anka kuşu gibi nasıl yeniden ayağa kalkarak onurlu milletler arasında yerlerini aldıklarını, özgürlük, hoşgörü ve eğitim ile büyüklüğün ve aklın dünyanın kurtuluşunu nasıl sağladığını o kitaplardan öğrendim.
Sayfa 113 - Bilge Kültür SanatKitabı okudu
İletişim bilgi ve becerilerinin arkasında gönül zenginliği, sevgi, anlayış ve hoşgörü olmalıdır.
Bir insan karşısındaki kişiye hoşgörü gösteriyorsa, bunun anlamı; "Ben insanım, senin de insan olduğuna inanıyorum" demektir.
"Ben safım, gel benim sırtıma bin" demek değildir.
Hiçbir toplum temel ilkelerinin reddedilmesine hoşgörü göstermez.
Tolere edilen şey kötülük olduğunda, hoşgörü bir suçtur.
Thomas Mann
"Peygamber'in yaptığı birçok şey kendi devrinin ürünüydü. Bunları sünnetin zorunlu bir parçası olarak görmüyorum. Sünnetin büyük ölçüde Hz. Peygamber'in yerleştirdiği ruha dayandığını düşünüyorum. Cömertlik, sevgi ve hoşgörü ruhu; kendisine zulüm ve baskı yapanları affetmede ısrar etmesi; yaşlılara, çocuklara ve toplumda bir kenara itilmişlere karşı gösterdiği saygı ve hizmet anlayışı; adalet, eşitlik, dürüstlük konusundaki titizliği; araştırma, ilim ve eleştiriye bağlılığı; işte bu sünnetlere uymamız gerekiyor."
"Sen kim oluyorsun?" diye bağırdı öfkeyle; "Kalkmış bir de sünnetin ne olup ne olmadığını söylüyorsun. Sakalın bile yok!"
Sayfa 224 - Mahya YayıncılıkKitabı okuyor
Soruyorum, hiçbir suç işlememiş ve kötülük etmemiş olan kişilerin, yalnızca aydın olmalarından dolayı düşman muamelesi görmelerinden ve öldürülmelerinden ve kötüleri titretmesi gereken idam sehpasının, hoşgörü ve erdemin en yüce örneklerinin akla gelen her türlü alçaklık belirtisiyle halka teşhir edildiği bir alan olmasından daha acı ne bulunabilir?
Kendisinin dürüst olduğunu bilen kişi, bir cani gibi öldürül mekten korkmaz, hiçbir cezadan da çekinmez. Herhangi bir yuz kızartıcı davranıştan dolayı vicdanı sızlamamaktadır. İyi bu amaç uğruna ölmenin ceza değil onur sayılacağını, özgürlük uğruna ölmenin ise en büyük görkem olduğunu düşünür
Sayfa 96 - Çeviri :Afşar Timuçin
