Ülkede çete, mafya, magandalık, hırsızlık, yolsuzluk, iltimas, fakirlik, câhillik, saygısızlık, hoşgörüsüzlük, rüşvet, cinâyet, torpil, adaletsizlik, illegalite ayyuka çıkmış.. Ve hâlâ güçlü Türkiye masalları.. Asgarînin altında maaş alıyorum ama şerefimle yaşıyorum.. Bilmem anlatabildim mi, astronomik ücretli siyasîler?.. Duyarsınız, duyarsınız, telepati var.. O da olmazsa dinlersiniz, zaten yapmadığınız bir şey değil.. O da yetmezse trolleriniz var.. Benimse bir şerefim, bir de Allah'ım var... Adam gibi yönetin ülkeyi, babanızın çiftliği değil bu ülke...
İnsanla insanlar arasında hep bir vurdumduymazlık yaşanır bunun temelinde hoşgörüsüzlük sevgisizlik ve cehalet yatar.
M. Hanefi Başegmez
M. Hanefi Başegmez
Reklam
Doğu'dan Uzakta
Bana, bizim Doğu Akdeniz böyledir, değişmez, hizipler, iltimas, rüşvet, edepsiz bir nepotizm her zaman olacak, buna alışmaktan başka bir seçeneğimiz yok deyip duruyorlar. Bütün bunları reddettiğim için de kibirli olmakla hatta hoşgörüsüzlükle suçlanıyorum. Ülkesinin bu arkaik yapıdan biraz olsun çıkmasını, yozlaşmanın ve şiddetin azalmasını istemek kibir sayılabilir mi? Üstünkörü bir demokrasi ve hep kesintiye uğrayan bir iç barışla yetinmek istememek kibir veya hoşgörüsüzlük diye algılanabilir mi? Eğer öyleyse kabul, günahı boynuma, ben kibirliyim ve onların faziletli tevekkülünü lanetliyorum.
Evet, vurguluyor ve ısrar ediyorum: uzun bir hoşgörüsüzlük geleneği olan, “Öteki”yle yan yana yaşamaktan her zaman rahatsızlık duymuş olan Hristiyan Batı ifade özgürlüğüne saygılı toplumlar ortaya çıkarabilmişken, uzun zaman yan yana birlikteliği uygulamış olan Müslüman dünyası neden artık fanatizmin kalesi olarak görülüyor?
"Daha fazla İslam; daha fazla şiddet, daha fazla hoşgörüsüzlük ve daha fazla terörist demektir." - Geert Wilders
168 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.