Heeeey!
Ne duruyorsun be, at kendini denize;
Geride bekliyenin varmış, aldırma;
Görmüyor musun, her yanda hürriyet;
Yelken ol, kürek ol, dümen ol, balık ol, su ol;
Git gidebildiğin yere.
“Ne beklediğini bilerek —ama, beklemeden— yaşayacaksın: en çok beklediğinin de, gelse bile birgün, hiçbirzaman beklediğin anlamda gelmeyeceğini bilerek…
Yaşamın bir bekleme olacak — ama, beklemeden yaşayacaksın.”
“Yaşam gidince ne yapacağını bilemediğin, ama gitmek istediğin yerlere doğru katettiğin yollardan oluşacak — ki, bunlar, belki, o yerlere gitmek istediğini bile ancak sonradan anlayacağın yollar olacak…”
“Yaşamını, ancak bağımlılıkların içinde bağımsız kılabilirsin — ki, yaşamı özgürleştirmen, onu, sürekli bir yerlere bağlayıp, sonra, o yerlerden koparabilmen olsun.”