Hüseyin ÖZER

Hüseyin ÖZER
@hozer
Öğretmen
15 reader point
Joined on November 2018
Sabitlenmiş gönderi
Acı çekmek ne demekmiş şimdi anlıyorum. Acı cekmek bayılana kadar dayak yemek degildi. Ayaktaki cam kesiğine eczanede dikiş attırmak değildi. Asıl acı, kalbi baştan aşağı sancılara boğan, insana sırrını kimselere anlatmadan ölmeyi arzulatan bir şeydi. Kolları, başı hep dermansız bırakan yastıkta öbür yana dönme isteğini bile söndüren bir şey.
Sayfa 169
Reklam
Ey belleği zayıf, ey aklı kıt, ey ahlakı düşük insanlar, beni unuttuğunuz günden başlayacağım.... ve tek tek yazacağım unuttugunuz ne varsa bana dair, hepsini satır satır, kelime kelime... sizin kanınızla...
Ne zamanın acımasızlığı, ne insanın vefasızlığı, ne ufalan taş , ne eriyen mermer, ne çürüyen ahşap, ne sözün çaresizliği, ne duanın kifayetsizliği; hiçbiri ama hiçbiri önleyemeyecek gelmekte olan hükümdarlığımı.

Reader Follow Recommendations

See All
Bu kapalı odanın içinde sesli olarak düşünüyorum da dışardaki yaşam ne kadar gerçek?
Sayfa 79
Reklam
Dogru yöntemi uygulayarak yitirilen zaman, yanlış yöntemi uygulayarak kazanıldığı varsayılan zamandan daha kısadır.
Sayfa 64
Osmanlılar ne Birleşik Haçlılardan çekinirler, ne de yeni bir Aksak Temür Beğ'in çıkmasından telâşa kapılırlardı. Fakat bir Osmanlı Şehzadesinin meydana atılmasından büyük huzursuzluk duyarlardı. Osmanlı ancak Osmanlı'dan korkardı.
Sayfa 82
Ayrılık biraz da ölüme benzemez miydi ?
Sayfa 83
İnsanlar ancak gördüklerini bilecek, bildiklerini görecektir.
Sayfa 42
Göçmek, yüreği ikiye yarmak ve bir yarısını sılada bırakırken, diğer yarısının sürekli kanamasına katlanmak demekti.
Sayfa 145
Reklam
Alıştığın bulaşacağından iyidir
Sayfa 135
...Ama biz Türkler değişimi sevmeyiz. Treni kaçırana kadar bekleriz değişmek için.
Sayfa 127
88 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.