been there, done that
rüya(m)
ıydı
o mutfakta ki aşk
günümün şemsi, gecemin feneri
ecem kuşağı
cem vaktim, yüreğimin kemeri
seni kıracak
panzehirlerin
arayışında olanlar
Dursunlar
Hâli hazırda
Varım.
Gençliğim biteli 2 yıl 8 ay 9 gün olmuş
Tam da bugün kadeh kaldırıyorum
Yarın bir gün sonrasına kaldıracağım.
Evet dün bir gün öncesine kaldırmıştım.
Velhasıl içelim dostlar..
Moloz taşı kokusu bir gece
dışarıda enkaz, bir kedi, bir de sivrisinek
ay ışığına aralanmış araç pencerem
Kapatsam yoğun anason
Sade kahvemi içip ters çevirmişim
Bir dilek tutmuşum dur yeryüzü
Bütün depremlere adını vermişim
Merdivenler kısa
Yiğit çıkıyor ..
Zamanın nasıl geçtiğini anlamadığım bir salıncaktayım. İşyeri ve ev arasında sallanıp durduğum. Peki ya bu monotonlukla, nasıl hızla geçiyordu zaman? .. Akşamı beklememek akşam olunca sabahı beklememek hızlandırıyormuş meğer zamanı. Fransızlar zamanın korkanlar için uzun, mutsuzlar için yavaş, mutlular için ise çabuk geçtiğini belirttiler. Harika, mutlu bir monotonluk varmış bende! Çay saatim gelmiş hoşçakalın..