Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hayalet Oğuz Gibi Geçmek Hayattan..
Zaman, heyelana kapılmış toprak gibi kopup gidiyor. Neye daldığımı bilmiyorum. Ama başımı kaldırıp bir bakıyorum ki gerimde upuzun bir zaman bırakmışım. Ben o geride kalan zamanı yaşadım mı ? Yoksa, geçip gitti sadece de ben baktım mı ? Herkes bilsin istiyorum bazen, bu dünyadan ben geçtim. Bazense bir hırsızın sokaktan kimseye görünmeden çıkmak
Evrim Mekanizmaları
Evrim Mekanizmaları, temel olarak, evrimin gerçekleşmesini tetikleyen ve/veya sağlayan doğal olgular ve süreçler olarak tanımlanabilir. Tıpkı cisimlerin yere doğru hareket etmesi olayını sağlayan/tetikleyen olgunun cisimler arası kütleçekimi (veya daha isabetli tabiriyle, uzay-zamanın bükülmesi) olması gibi, canlı popülasyonlarının nesiller içinde
Reklam
KUTUP YILDIZI O korku vardı hep çıkılan yolda O korkusuzluk vardı Suyun su olduğu günden beri akardı Biri can verip aydınlatır Diğeri boğar ve yakardı Yaşamın her dönüm noktasında
            SEVİYE-1 “Apayrı Yaşam Sistemi” kapsamında, hastalıkları tedavi etmek amacıyla kurulan ve toplam 9 seviyeden oluşan Seviyeler Tedavi Sistemi’nin başlangıç noktasına “Seviye-1” denir. Seviye-1’in yaşam boyu rahatlıkla uygulanabilir bir disiplin olsa da bunun, beslenme hayatında ulaşılması gereken son nokta olduğu sanılmamalıdır. Elit
Medresede en sevdiğim iş kerahat vakitlerinde elime tespihi alıp, bir köşeye sinip gözlerimi kapatarak "SubhanAllahi ve bihamdihi" zikrini çekmekti.. Bütün yüküm, stresim, üzüntüm, derdim ve tasam biter giderdi adeta. Dönem dönemde Beykoz'daki medresemize geçerdik. O vakitlerde cuma namazına güzel bir Allah dostu gelirdi. Onun yüzüne
"REKOMBİNANT DNA"
Geçtiğimiz günler de bir "Lgbt" sayfası gençlere; "Eş cinsel olduğunuzu ilk nasıl farkettiniz?" diye sordu. Ve altına binlerce yorum geldi. Ben bunların bir kaç tanesini ancak okuyabildim, dehşetle sayfayı kapattım. Henüz lise ve üniversite çağında olan binlerce genç hem cinslerine ilgi duyduğunu, hatta ilişki yaşadıklarını
Reklam
MODA VE KOZMETİĞİN UTANÇ YÜZÜ..!
Avrupalıların, kadından yararlanmak ve güzel göstermek için yapmayacağı şey yoktur. Kadınları hem ticarî meta hem de cinsel makine olarak görmelerinin gereği olarak bugün Avrupa'da güzellik malzemelerinin yapımında insan ve hayvan ceninleri kullanmaktan çekinilmemektedir. Hayvanlara acı çektirmekten zevk alan yeri geldiğinde 'Hayvan koruma meleği'
Oğuz Atay dan extantaneler
sıkıcı bir saç demetidir, ben de akılsız bir robotum. uyuyakaldı. -- 6. papatyaları çok iyi hatırlıyordu. -- 7. turgut, içinde ifade edemediği tatlı bir duygunun varlığını duyarak direndi: "hayır, sen gene anlat selim, sen başka türlü söylersin." -- 8. "bizim için hüküm hep aynıdır. kısa bir hükümdür: beklediğimiz ve inanamadığımız
YANNİS RİTSOS/KARARMIŞ ÇÖMLEK
`kararmış çömlek ` `yannis ritsos` çok uzaktı geldiğimiz yol. kardeşim, çok uzak. ağırdı, çok ağırdı bileklerde kelepçeler. akşamları sallayıp başını "vakit geçti" deyince küçük lamba dünyanın tarihini okuyorduk belirsiz isimlerde mapusane duvarlarına tırnakla kazınmış tarihlerde ölümü beklemiş insanların çocuksu çizgilerinde - bir
AZRAİL, TEKNİK AKSAKLIK VE ÖLÜM
Modern bilim ve kültür ölümü bambaşka açılardan değerlendirir. Ölüm doğaüstü bir gizem olarak düşünülmediği gibi hayatın anlamının kaynağı olarak da görülmez. Modern insan ölüme daha ziyade çözülebilecek ve çözmemiz gereken teknik bir sorun olarak bakar. Peki insanlar tam olarak nasıl ölürler? Orta Çağ masalları ölümü elinde kocaman tırpanı, kukuletalı, kara cübbeli bir figür olarak betimler. Ona buna endişelenerek, oraya buraya koşuşturarak hayatını geçiren birinin karşısında aniden beliren Azrail, kemikli eliyle omzuna dokunarak, “Gel,” der. “Lütfen! Bir yıl, bir ay, bir gün daha bekle, ne olur?” diye yalvarsanız da kukuletasının altından fısıldayan ölüm, “Hayır! ŞİMDİ geleceksin!” der ve ölürüz. Gerçek hayattaysa insanlar kara bir figür omuzlarına dokunduğu, tanrı istediği ya da ölümlülük büyük kozmik planın bir parçası olduğu için ölmezler, her zaman teknik bir aksaklık yüzünden ölürler. Kalpleri kan pompalamayı bırakır. Ana damarları yağ tabakalarıyla tıkanır. Kanserli hücreler karaciğerlerine yayılır. Akciğerlerinde mikroplar çoğalır. Peki ya bu teknik aksaklıkların sorumlusu ne? Başka teknik aksaklıklar. Kalp, kalp kaslarına yeterli oksijen gitmediği için kan pompalayamaz. Kanserli hücreler, rasgele genetik bir mutasyon talimatlarını yeniden yazdığı için yayılır. Mikroplar biri metroda hapşırdığı için akciğerlere yerleşir. Hiçbiri doğaüstü olaylar değil, hepsi teknik aksaklıklardır.
150 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.