Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Freud
_Söz ile Sihir eskiden aynı şeydi; sözlerin sihirli güçleri vardır. _Sevgi ve sinir doğru orantılıdır. _Aşk yoktur; libido vardır. Aşık insan deIidir. _Dünün mutsuz çocukları, bugünün psikopatlarıdır. _Hiçbir önerme, kendi kendisinin kanıtı olamaz. _Sanat, çocukluk tecrübelerinin büyüklüğe
Kanser
Kanser, gunumuzun en önemli sağlık sorunlarından biridir. Sık görülmesi ve öldürücülüğünün yüksek olması nedeniyle de bir halk sağlığı sorunudur. Kanser vücut hücrelerinin 'kontrolsüz bir şekilde üremeleriyle meydana gelen bir hastalıktır. Hücreler henüz tam bilinmeyen bir nedenle, kontrolsüz olarak bölünmeye başlarlar. Bu yüzden bedende
Reklam
Yazmış olduğum kısa bir tarih usulü risalesi.
Dünya,4,54milyar yıl önce var oldu. Yavaş yavaş teşekkül etti ve bazı havadis peyda oldu. Zamanla hücreler ve mikroplar,denizlerde ya da cümle suda, zahir oldu. Bitkiler ve hayvanat zahir oldu. Bu dünya da nice mahlukât-î muhtelif ,zehâb eyledi. Sonra, insan geldi. Bu topraklara insanlar gelmeden evvel, cihan sessiz ve müreffeh idi. Mahlûkât,
Tarih -i cihan, giriş bölümünün tamamı
Dünya,4,54milyar yıl önce var oldu. Yavaş yavaş teşekkül etti ve bazı havadis peyda oldu. Zamanla hücreler ve mikroplar,denizlerde ya da cümle suda, zahir oldu. Bitkiler ve hayvanat zahir oldu. Bu dünya da nice mahlukât-î muhtelif ,zehâb eyledi. Sonra, insan geldi. Bu topraklara insanlar gelmeden evvel, cihan sessiz ve müreffeh idi. Mahlûkât,
ORUÇ MAKSATTIR,Din maksattır.
Çünkü Allah anlam ve amaç demektir. Allah asla anlamsız, amaçsız ve maksatsız bir öğütte bulunmaz (Kur’an öğüttür). İşte Rabbimizin öğüdü: “Siz ey iman edenler! Oruç tıpkı sizden öncekilere olduğu gibi size de yazıldı; belki sorumluluk bilincine varırsınız (Bakara 2:2183).” Ayette ifade edilen sorumluluk bilinci başlıca iki hususta
Giriş bölümü,devam ediyorum
Dünya,4,54milyar yıl önce var oldu. Yavaş yavaş teşekkül etti ve bazı havadis peyda oldu. Zamanla hücreler ve mikroplar,denizlerde ya da cümle suda, zahir oldu. Bitkiler ve hayvanat zahir oldu. Bu dünya da nice mahlukât-î muhtelif ,zehâb eyledi. Sonra, insan geldi. Bu topraklara insanlar gelmeden evvel, cihan sessiz ve müreffeh idi. Mahlûkât,
Reklam
AZRAİL, TEKNİK AKSAKLIK VE ÖLÜM
Modern bilim ve kültür ölümü bambaşka açılardan değerlendirir. Ölüm doğaüstü bir gizem olarak düşünülmediği gibi hayatın anlamının kaynağı olarak da görülmez. Modern insan ölüme daha ziyade çözülebilecek ve çözmemiz gereken teknik bir sorun olarak bakar. Peki insanlar tam olarak nasıl ölürler? Orta Çağ masalları ölümü elinde kocaman tırpanı, kukuletalı, kara cübbeli bir figür olarak betimler. Ona buna endişelenerek, oraya buraya koşuşturarak hayatını geçiren birinin karşısında aniden beliren Azrail, kemikli eliyle omzuna dokunarak, “Gel,” der. “Lütfen! Bir yıl, bir ay, bir gün daha bekle, ne olur?” diye yalvarsanız da kukuletasının altından fısıldayan ölüm, “Hayır! ŞİMDİ geleceksin!” der ve ölürüz. Gerçek hayattaysa insanlar kara bir figür omuzlarına dokunduğu, tanrı istediği ya da ölümlülük büyük kozmik planın bir parçası olduğu için ölmezler, her zaman teknik bir aksaklık yüzünden ölürler. Kalpleri kan pompalamayı bırakır. Ana damarları yağ tabakalarıyla tıkanır. Kanserli hücreler karaciğerlerine yayılır. Akciğerlerinde mikroplar çoğalır. Peki ya bu teknik aksaklıkların sorumlusu ne? Başka teknik aksaklıklar. Kalp, kalp kaslarına yeterli oksijen gitmediği için kan pompalayamaz. Kanserli hücreler, rasgele genetik bir mutasyon talimatlarını yeniden yazdığı için yayılır. Mikroplar biri metroda hapşırdığı için akciğerlere yerleşir. Hiçbiri doğaüstü olaylar değil, hepsi teknik aksaklıklardır.
Yannis Ritsos / Kararmış Çömlek
Çok uzaktı geldiğimiz yol. Kardeşim, çok uzak. Ağırdı, çok ağırdı bileklerde kelepçeler. Akşamları sallayıp başını "vakit geçti" deyince küçük lamba dünyanın tarihini okuyorduk belirsiz isimlerde mapusane duvarlarına tırnakla kazınmış tarihlerde ölümü beklemiş insanların çocuksu çizgilerinde - bir yürek, bir yay, zamanı gerçekten yaran
150 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.