Baki Çağrı Ongun

Herhalde tarihi senin bana, benim sana yasaklamam hiçbir yarar sağlamaz. Tam tersi: Kim yeni bir şeyler yapmak isterse, eskisini en iyi biçimde tanımalıdır.
Sayfa 108Kitabı okudu
Reklam
İskender ve Aristoteles
Genç Kral İskender, sadece cesur ve tutkulu bir komutan değildi, ayrıca uzun bukleli saçları ile çok yakışıklı bir erkekti ve daha önemlisi o döneme göre çok bilgiliydi; bilinmesi mümkün ne varsa her şeyi öğrenmişti. O zamanki dünyada bulunabilecek en iyi öğretmeni kendi yanına almıştı: Bu öğretmen ünlü Yunan filozofu Aristoteles idi. Bunun anlamını kavrayabilmen için sana şunu söylemek isterim. Aristoteles sadece İskender'in öğretmeni değildi; bu filozof, bütün insanlığın tam iki bin yıl öğretmenliğini yaptı. Aristoteles'ten sonra gelen iki bin yıl içinde insanlar herhangi bir konu üzerinde anlaşamazlarsa son çözüm olarak Aristoteles'in yapıtlarına bakarlardı. O hakemdi bütün bu konularda.
Evren kaostan ve entropiden besleniyordu. Temel termodinamik. Belki varoluşun temelinde de bu vardı.

Reader Follow Recommendations

See All
Nora, Neil'in elmas hakkındaki yanlışını düzeltmedi. Kömürün de, elmasın da karbon olduğunu ama kömürün hiçbir basınç altında elmasa dönüşemeyecek kadar katışıklı bir karbon olduğunu söylemedi. Bilimsel olarak, kömürseniz kömür kalırdınız. Belki de hayattan alınması gereken esas ders buydu.
Kütüphane dışarıdan kaçıp uygarlığa sığındığı bir yer gibiydi.
Reklam
ki, kırılgan yaşamlarımızın her ânında başımıza gelebilecek beklenmedik olayları düşünecek olursak, her yeni gün bir mucizedir.
Sayfa 205Kitabı okudu
Ama bu işler hep böyledir, yasak konuları araştırmaya kalkan bilim adamlarına hem cesaret gerekir, hem de anlaşılmazlık.
Sayfa 205Kitabı okudu
Ölüm ne tatlıydı, şarap kokuyor ve başını okşuyordu.
Sayfa 200Kitabı okudu
Çok mu erken, çok mu geç bilmiyorum, ama ben de sana söylemek istiyorum: Seni seviyorum. İstersen inanma, belki de benim budalalığımdır, öyle bir fantezidir.
Sayfa 200Kitabı okudu
Reklam
Ruhunun gözleriyle hatırla beni ki bir gün resmimi yapabilesin.
Sayfa 200Kitabı okudu
ne de olsa diplomasi sorunlar, kendiliğinden çözülünceye dek kararları erteleme sanatıydı aynı zamanda.
Sayfa 185Kitabı okudu
Eduard arkasına baktı, ama binaların duvarlarına değil, bahçede sessiz sedasız yürüyüş yapan hastalara da değil... Yağmurun ya sağanak yağdığı ya da hiç yağmadığı bir başka kıtada yer alan bir sokağa bakıyordu.
Sayfa 171Kitabı okudu
O kızcağız öleceğini bildiği için bu müzikleri tüm ruhunu vererek çalıyordu. Peki, ben de ölmeyecek miyim? Benim ruhum nerede? Kendi yaşamımın müziğini böylesi derin bir coşkuyla çalabilecek bir ruhum var mı?
Sayfa 168Kitabı okudu
Kendimi bir erkeğe gerçekten vermek istiyorum, sonra da yaşadığım kente, hayata ve en son da ölüme.
Sayfa 139Kitabı okudu
125 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.