231 syf.
10/10 puan verdi
Refik Halit ve önemi
EKMEK ELDEN SU GÖLDEN Refik Halit Okurken Türk edebiyatının önemli isimlerinden biri olan Refik Halit Karay, sıradışı kişiliğiyle hakkında geniş geniş konuşulacak yazarlarımızdandır. Hangi yazdığını okursanız okuyun edebi bir lezzet alırsınız. Mizah, anı, roman gibi türlerde son derece verimli ve nitelikli eserler vermiştir. “Üç Nesil Üç Hayat”
Ekmek Elden Su Gölden
Ekmek Elden Su GöldenRefik Halid Karay · İnkılap Kitabevi · 201152 okunma
198 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 9 hours
Peri Gazozu
Bazı kitaplar bir çırpıda okunur ya, bu kitapta onlardan biriydi benim için. İşin doğrusu
Ercan Kesal
Ercan Kesal
'lı tv'deki dizilerden özellikle bugünlerde atv televizyonunda ki, Aldatma dizisinde ki Avukat rolünden izlemekteyiz. Bir gün istanbulda D&R da kitaplarını görünce popileritesini kullanıp kitap yazdığı ön yargısına varmıştım. Oysaki
Peri Gazozu
Peri GazozuErcan Kesal · İletişim Yayınevi · 20194,081 okunma
Reklam
·
Not rated
24 Nisan'da Ne Oldu?
Önce, Ermeni diasporası ve bazı ülkeler tarafından Soykırım Günü kabul edilen 24 Nisan 1915 tarihi konusunda Ermeni meselesine aşina olmayanların düştükleri bir hataya, o günün tehcir tarihi zannedilmesi yanlışına işaret etmem gerekiyor. 24 Nisan 1915, o sene giderek artan Ermeni olaylarının önlenebilmesi için, Dahiliye Nazırı Talât Bey'in
Talat Paşa'nın Evrak-ı Metrukesi
Talat Paşa'nın Evrak-ı MetrukesiMurat Bardakçı · Everest Yayınları · 2013118 okunma
192 syf.
8/10 puan verdi
İN - Baykal Kaseti Dink Cinayeti ve Diğer Komplolar
İN - Baykal Kaseti Dink Cinayeti ve Diğer Komplolar
Dün okumuş olduğum bu kitapta fetö'nün işleyiş şekline yönelik bilgiler ağırlıktaydı. Sınav sorularının çalınıp kendi mensuplarına verilişi. İstemedikleri komutanların terfilerini engellemek amacıyla uydurulan, konulan deliller. Emniyet mensuplarının
İhanet
İhanetCan Ataklı · Halk Kitabevi · 201727 okunma
304 syf.
·
Not rated
ABD'nin ülkemizde bulunan bor, toryum ve uranyum kaynaklarını sömürmek için devletimizi yok etme girişimini okuyoruz. Güney sınırımızdaki karakollarımıza saldırırarak acaba savaş halinde miyiz tereddütü yaşayan hükümet genelkurmayla sürekli irtibat halinde olarak ABD'yle temas kurulmasına çalışıyorlar. Kitapta ülkemizdeki Cumhurbaşkanı'ndan hiç söz edilmemesi büyük bir eksiklik olmuş. Ayrıca 2004'te basılan bu kitabın daha davalar başlamadan çok önce ordu içerisinde bulunan Ergenekon isimli bir özel yapılanmadan bahsetmesi de şaşırtıcı. Hava saldırılarını hızla başlatan ABD kısa sürede İstanbul'a kadar kara ordusuyla geliyor. Yetiştirilen istihbarat elemanımız ABD'ye gözdağı için ABD'nin önemli bir merkezinde atom bombası patlatıyor, hiç beklenmeyen bu saldırının failini elinden kaçırması ABD'yi daha da hırslandırıyor. Bu süreçte diğer ülkelere ABD'nin planı anlatılıyor. Ülkemizle pazarlık masasına oturan Rusya, kaynaklarımızdan büyük pay istiyor. Başbakan en fazla %5'ini kullanabilirsiniz ve ülkemizi yeniden imar etmeye yardım edeceksiniz demesi açıkçası çok zoruma gitti, bir sömürgeciden kurtulmak için başka bir sömürgeciyle anlaşmak oluyor. Rusya, Çin, Almanya ve Fransa'nın yardımıyla ABD'nin İstanbul saldırısını durdurup çekilmesine sebep oluyorlar. Sılahlı kuvvetlerimiz ve hatta gönüllü savaşan halkımız ülke içinde inanılmaz bir direniş gösteriyor ve püskürtme aşamasına geliyorken böyle bir pazarlıkla kurtulmayı doğru bulmadım, tüm heyecanı çekti attı.
Metal Fırtına 1 - ABD'nin Türkiye'yi İşgali
Metal Fırtına 1 - ABD'nin Türkiye'yi İşgaliBurak Turna · Timaş Yayınları · 20165.4k okunma
352 syf.
7/10 puan verdi
George Orwell'in gelecek nesillere uyarı niteliğindeki eseri. Distopik bir dünya sunan kitap, üç devlete ayrılmış bir dünya düzeninde karşılıyor bizi. İnsanların beyni yıkanmış, zihinleri köreltilmiş, adeta kuklalar toplumu gibi bir yapıya bürünmüş. Hükümet büyük birader adı altında halkı yönetiyor, bütün verileri kendi çıkarları doğrultusunda manipüle ediyor. Düşünmek, yasak; duygular, yasak; insan gibi yaşamak, yasak. mantık, düşünme, araştırma, soru sormaktan aciz; savaş ve yalan yanlış bilgiler ve zorbalıklarla yaratılmış cahil bir toplum. Günümüzde buna ne kadar uzağız, her birimiz kitle içinde bireyselliğini yitirmiş, asimile olmuş, popüler olan ne varsa onunla ilgilenen, bir gün küfür edip iki gün sonra övgüler yağdırabilen bir toplumuz. Çok değil yakın zamanda herkes barbie olmuştu... Kitaba 7 puan verme sebebim mevcut distopya içerisine girememem ve buna ek olarak karakterimiz Winston ile iyi bir bağ, hatta bir bağ kuramamam. En azından o...
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2019165.3k okunma
Reklam
·
Not rated
Şato
Franz Kafka'yıve eserlerinde kullanılan kullandığı dili çok severim fakat nedense bu kitabı hiç sevemedim, çünkü anlayamadığım için sevemedim aslında. Çok ağır ve edebi bir dille yazılmasa da hani düz bir biçimde yazılmış olsa da ağır bir anlatımı vardı üslubu pek de bana hitap etmiyordu klasik sevenlerin ve çok sık özellikle siyasi bakımdan klasik okuyanların sevebileceği bir kitap fakat öyle çok bir olayı yoktu çok ufak bir olayı yayarak koca bir romana çevirmiş yazar şu an kafka'nın belki de beğenemedim tek kitabı diyebilirim okurken çok sıkıldım tabii ki yarım bırakmadım çünkü her yarım bırakan kitabın yarım kalmış bir hayat olduğuna inanıyorum. Franz Kafka ve yapıtların her zaman saygı duydum ve seviyorum da fakat bu kitabı beğenemedim dediğim gibi ağır anlatımlı sizi oyalayacak birkaç ayda bitirmek istediğiniz siyasi anlatımlı ve hükümet konulu kitaplar okumayı seviyorsanız bunu da seveceğinizi düşünüyorum.
Şato
ŞatoFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20179.8k okunma
10/10 puan verdi
Esir Şehrin Esir İnsanları
Esir Şehir Üçlemesinin ilki olan kitapta savaşta yenik düşmüş bir devletin itilaf devletleri tarafından işgaliyle umudu/ umutsuzluğu, mücadeleyi, kabullenilmişliği, halk ve aydın kesim arasındaki uçurumu net bir şekilde ifade etmiş; esir şehrin esir insanlarını tüm açıklığıyla göstermiş Kemal Tahir. Anadolu’daki Milli Mücadele ile İstanbul’da
Esir Şehrin İnsanları
Esir Şehrin İnsanlarıKemal Tahir · Ketebe Yayınları · 202210.2k okunma
157 syf.
10/10 puan verdi
Eser ilk defa 1937-1938 yıllarında İstanbul Şehir Tiyatrosu’nda sahnelenmiş bir piyestir. Dönemin en iyisi olarak anılan Muhsin Ertuğrul’un isteği üzerine Necip Fazıl bir oyun yazar “Tohum” adında. Fakat tutmaz, seyirciler beğenmez. Bunun üzerine Necip Fazıl, kendini Muhsin Ertuğrul’a borçlu hisseder ve hırs içinde bu eseri yazar. Psikolojik tahlillerle, mistik düşüncelerle süslenmiş eseri gerçekten hayranlıkla okuyup bitirdim. Herkes okumalı, okutmalı. Olay örgüsüne fazla girmeden kısa bilgilendirme yapmak isterim. Oyunda bir yazarımız var ve bir piyes yazmıştır, çok da tutmuştur. Gazetecinin biri onunla röportaj yaparken eserde babasının kendisini incir ağacına astığını söyleyip, sizin de bahçenizde incir ağacı var. Der. Aslında bütün piyes burasıdır. Hüsrev(yazar) karakterini yaratır, ona bir de kader çizer. Eserin sonlarında der ki; “Tüm suç benim, ben bir adam yaratmaya çalıştım. Bir de ona kader çizdim. Sonra ne oldu? Ben Allah mıyım?” Fakat bu yarattığı karakterin kaderini aslında kendisi yaşamıştır. Ve buna artık katlanamaz. Tıpkı kendi babası gibi ve yarattığı adamın babası gibi kendini evinin bahçesindeki incir ağacına asmak ister, fakat incir ağacı kesilmiştir. Devreye hükümet doktoru girer, Hüsrev’i almak isterler. Annesi yalvarır “gitme oğlum.” Tek söylediği cümle şudur; “ Ne yapayım anne kestiniz incir ağacını.”
Bir Adam Yaratmak
Bir Adam YaratmakNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 20209.3k okunma
171 syf.
10/10 puan verdi
Otomatikleştirilmişiz...
Selamun Aleykum herkese; İlk öncelikle kitaba bayıldığımı ifade etmek istiyorum. Gerçekten mükemmel ve daha fazla abartılması gerekilen bir kitap. İçindeki mesajlar çok çarpıcıydı ve tam da günümüzü anlatıyor. Doğru veya yanlış bize dayatılan fikirleri kabul etmek zorundaymışız gibiyiz. Tam tersini söylediğimiz zaman yargılanıyoruz veya linçleniyoruz. Kimsenin kendine özgün fikri yok. Popüler kültür kölesi olmuşuz. Otomotikleştirilmişiz. En ufak bir mesele olan kitap hakkında bile bazen fikirkerimizi söyleyemiyoruz. Çünkü söylediğimiz zaman insanlar tarafından tuhaf karşılanmaktan korkuyoruz. Bu sadece kitap, film veya kıyafet gibi şeyler için değil siyaset veya dini konular için de geçerli. Topluma veya baştakine ters bir fikrimizi belirttiğimizde kötü veya terörist oluyoruz. Eğer sesimiz çıkarsa ve halk bizden yana olursa haksız bile olsak hükümet bizden yana olur. "Halk sizin için bir kukla yığını. Yeter ki iktidar sizin olsun." (Sayfa 155) Ama sesimiz çıkmazsa ya muhalefet bizi kendi menfaati için kullanır ve atar ya da kimsenin umrunda olmayız. "Karşımdaki güçler bağırarak konuşurken ben sadece fısıltıyla direnebiliyorum. Anlıyor musun demek istediğimi?" (Sayfa 85) Bize onların sunduğu seçenekten başka bir.seçenekten başka bir seçenek kalmıyor. Bu olaylar bu zamanda bile günümüzde çokça yaşanmakta. Ve gittikçe de daha kötü bir hal alıyor. Kitabı çok beğendim ve herkesin mutlaka okuması gerektiğini düşünüyorum. İyi geceler. Keyifli Okumalar :)
Otomatik Portakal
Otomatik PortakalAnthony Burgess · İş Bankası Kültür Yayınları · 202391.5k okunma
Reklam
352 syf.
·
Not rated
·
Read in 8 days
Eleştiri
Kitap 1940’lı yıllarda yazıldığı için dönemin diktatör yönetimleri, Almanya’sı İtalya’sı Sovyet’i’ne karşı insanlığa insanca bir sesleniş yapmış yazar. Ama bu adamın sosyalistlerle koministlerle ne derdi var anlamış değilim, hayvan çiftliğinde de Sovyeti komünizmi işlemiş gibiydi. Baskıcı bir hükümet insanların düşüncelerini kontrol edip herkesin aynı düşünmesini istiyor, insanların evlerine görüntü ve ses alan cihazlar yerleştirmiş, muhalefet edenler tutuklanıp işkence görüyor. Bilim kurgu olarak teknoloji ve robotlaşmış devlet yönetimi var, ve yeni icat edilen bir dil. İnsanların hafızaları düzenli olarak silinip düzenleniyor vs. Kitapta bir aşk var ama sevişmekten ibaret, sonu saçma bitiyor sadece çamaşır asan kadını anlatan satırlar bana edebice geldi ve kiraladığı odanın tasviri. Beklentilerim yüksek olduğu için ister istemez eleştiresim tuttu, ben halkın ayaklanıp bir devrim yapacağını filan sanmıştım ama kitap yeni icat edilen dile sisteme saplanıp kalmıştı, tamam anladık baskıcı bir hükümet insanların iradesi yok hepsi teslim olmuş ve hiçbir şey yapamıyorlar ama keşke bir şeyler yapsalarmış.
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2019165.3k okunma
·
Not rated
Ben ömrümde onun kadar tartışmaya katlanan devlet ve hükümet adamına rastlamadım. Atatürk'le tartışmak için yiğitliğe lüzum yoktu. Kurduğu Cumhuriyet'le adını tarihin şanlı sayfalarına yazdıran, Türk'ün ne olduğunu dünyaya gösteren olağanüstü şartlarda ortaya çıkmış sıra dışı bir liderdi Atatürk.
Atatürk Ne İdi?
Atatürk Ne İdi?Falih Rıfkı Atay · Pozitif Yayınları · 2012235 okunma
208 syf.
4/10 puan verdi
Serinin 3. Kitabı gelebilirmiş, bence gelmemeli...
Son İmparatorluk Osmanlı
Son İmparatorluk Osmanlı
İlber Ortaylı
İlber Ortaylı
Bu benim okuduğum altıncı İlber Ortaylı kitabı oldu bu kitap 2006 yılında basılan kitabın geçen ay yani Mart 2024 tarihinde basılan yeni, güncellenen halidir. Ayrıca geçen gün okuduğum
Osmanlı’yı Yeniden Keşfetmek
Osmanlı’yı Yeniden Keşfetmek
kitabının devamı niteliğinde bir kitaptır. O kitaba yaptığım incelemeye de buradan
Son İmparatorluk Osmanlı
Son İmparatorluk Osmanlıİlber Ortaylı · Kronik Kitap · 2024883 okunma
592 syf.
7/10 puan verdi
Beklediğimden yavaş ilerleyen bir kitaptı. Özellikle filmimini kıyasla. Bella bu kitapta bir eş, bir arkadaş, bir kardeş, bir evlat ve en önemlisi bir anne oldu. Aldığı nefrete rağmen hiç de fena olmadı. Hâlâ çok güçlü bir karakter değil, olay örgüsü eksik ama önceki kitaplara kıyasla övgüyü hak ediyor. Kitabın üçüncü bölümünden gerçekten keyif
Şafak Vakti
Şafak VaktiStephenie Meyer · Epsilon Yayınları · 201716.3k okunma
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.