·
Not rated
27 Mayıs sonrasına bakıldığında da özgürleşme ve demokratikleşme yolunda çok önemli adımlar atıldığı görülmektedir. Bu dönemin eseri 1961 Anayasası’nın yapılış yöntemi ile içeriği ve kendi içlerindeki muhalefeti tasfiye etme pahasına çok kısa sürede seçimle sivil yönetimin kurulması bunun kanıtlarıdır. Kurucu Meclis’çe hazırlanıp, halkoyuyla kabul edilen 1961 Anayasası’yla yasaklar kaldırılmış, demokratikleşme sağlanmış, hak ve özgürlükler saygın yerine oturtulmuştur. Sendikalaşma ve sendikal haklar getirilmiş, sosyalist partilerin, gençlik örgütlerinin kurulması olanaklı kılınmıştır. Üniversite özerkliği, parlamenter hükümet sistemi, erkler ayrılığı ilkesi, yargı bağımsızlığı kabul edilmiştir. Ekonomide planlı kalkınma dönemine geçilmiştir. 1961 Anayasası’nın iki önemli eseri Anayasa Mahkemesi ve Cumhuriyet Senatosu olmuştur. Öncesine, amacına ve sonra yaşananlara bakıldığında “27 Mayıs”a devrim denilmemesi ancak önyargılı yaklaşımla olanaklıdır.
27 Mayıs Bir Devrimdir
27 Mayıs Bir DevrimdirCüneyt Akalın · Kaynak Yayınları · 20105 okunma
416 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Oldukça güzel bir siyasi kurgu romanı. Avrupa'da Neo Nazi akımı yaygınlaşmış ve neredeyse hükümet düşürme noktasına gelmiştir. Bu arada Amerika ve Çin arasında gerginlik had safhaya varmıştır. Ölüm Kardeşliği denen bir örgüt dünya savaşı çıkartmak istemektedir. Bu arada Oğuz, Karabey, Atilla, Cem ve Tuğrul'dan oluşan Bölüm 18, Avrupa'da Türklere yoğun olarak yapılan baskıları engellemek için görevlendirilir. Acaba savaş beklendiği gibi mi bitecektir? Yoksa Türkler yine tarihin akışını mı değiştirecek? Zevkle okunan bir roman.
Üçüncü Dünya Savaşı
Üçüncü Dünya SavaşıBurak Turna · Epsilon Yayınları · 2013649 okunma
Reklam
504 syf.
7/10 puan verdi
''Aşk tedavisinden sonra sonsuza dek mutlu ve güvende olacağımı söylediler. Ve ben, onlara hep inandım. Şimdiye dek. Şimdi artık her şey değişti. Artık, bir yalanın baskısı altında yüzyıl yaşamaktansa, aşk hastalığıyla geçireceğim kısacık bir ömrü tercih ederim.'' Yine distopik kitaplar ve ben . Aşk bir hastalık olarak nitelendiriliyor ve adına amor delirim nervosa deniliyor. Hükumete göre aşk tedavi edilmesi gereken bir hastalık ve insanlar 18 yaşında ameliyat olmak zorunda. Bu ameliyat sadece aşkı elinizden almıyor aynı zamanda tüm duygularınız ve anılarınıza da elveda demek zorunda kalıyorsunuz. Hükumet sizin adınıza her şeye karar veriyor; dinleyeceğiniz müzik, eşiniz, kaç çocuğunuz olacağı... Daha fazla bilgi vermiyorum. :)) Öncelikle fikir oldukça yaratıcı geldi, karakterler etkileyici ve güçlü. Tabi ki erkek karakter olan Alex olmasaydı kitabın ilk yarısı okunur muydu bilmiyorum. Konusu çok farklı geldiği için okumaya başladım kitap biraz yavaş ilerliyor, zaman zaman sıkıldım ama öyle bir son vardı ki kitapta kitabı okuyan insanların çoğunun 'nasıl yani' dediğini düşünüyorum. Üçleme olduğunu kitabı bitirdikten sonra öğrendim ve merak ettiğim çok yer var, diğer iki kitabı okumayı düşünüyorum.
Deliryum
DeliryumLauren Oliver · Artemis Yayınları · 2014199 okunma
97 syf.
8/10 puan verdi
Ana fikri 'açlık' olan bu kitap Orhan Kemal'in 'açlık' duygusunu bütün gerçekliği ve çıplaklığıyla sosyal hayata yansıtmış ve insanın sosyoekonomik durumunun gerek ailevi gerekse de birey üzerinde nasıl bir etki ve değişim yarattığını çok sade ve akıcı bir üslupla bütün okur kitlesine hitap edecek bir şekilde kaleme almıştır. Hukukçu bir babanın milli mücadele sonrası hükümet ile ters düşmesi ile şekillenen bir olay ve bu olayın başkahramanı büyük oğlu. Kahraman bakış açısıyla yazılan bu eser ilk başta gerek olayın geçtiği Adana gerek Beyrut ve gerekse de kullandığı karakter ve tiplemeler yaşanılan dönemin sosyal, kültürel, ekonomik , etnik ve dini bütün yönlerini olduğu gibi eserine yansıtmıştır. Ayrıca bu eser 'Küçük Adamın Romanı' serisinin ilk kitabıdır daha sonraki eserler ; Avare yıllar ve Cemile' dir.
Baba Evi
Baba EviOrhan Kemal · Everest Yayınları · 20082,161 okunma
296 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Dersim geçmişten bugüne acılarla yoğrulmuş bir toprak parçası.Dersimin acılı yaşantısını bu kadar etkileyici,masalsı ve insanın içine işleyen bir tarzda yazılmış bir kitap daha olduğunu zannetmiyorum.Ermeniler,kürtler,hükümet,muhacirler,kızılbaşlar gibi kimliklerin mücadelelerini okuyoruz.Yanlış politikaların sonucunda bu mozaiği maalesef kaybetmişiz.Kitapta harika bir uslup ve etkileyici betimlemeler var.
On İki Dağın Sırrı
On İki Dağın SırrıHaydar Karataş · İletişim Yayınları · 201266 okunma
127 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
Güzel bir SAS Malko romanı daha. Malko, bir iş için Abudabi'ye gider. Burada hükümet aleyhinde bir darbe olacağı söylentisi vardır. Şeyhlerden genç bir tanesini takip etmesi gerekmektedir. Tam o sırada eski dostu Mandy Brown ile karşılaşır ve onu yem olarak kullanır. Pek çok bilgiye ulaşır ve çeteyi çökertir. Ancak Beate adında bir kadın kurtulmuştur ve çetenin niyeti biraz daha farklıdır. Acaba Malko bu amacı engelleyebilecek midir? Keyifle okunan bir roman.
Abudabi Serüveni
Abudabi SerüveniGerard de Villiers · Tay Yayınları · 198515 okunma
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.