Gölgem çok çok güçlüydü, belirgindi gerçek cismimden; duvara
vurmuş gölgem daha gerçekti vücudumdan. Sanki ihtiyar hurdacı,
kasap, dadım ve o kahpe karım, benim gölgelerimdiler, ben bu gölgelerin içinde hapsedilmiştim.Bir baykuşa benziyordum, ama iniltilerim boğazımda takılıp kalıyordu ve ben pıhtılaşmış kan olarak tükürüyordum onları.