Gölge ve Baykuş Metaforu
Gölgem çok çok güçlüydü, belirgindi gerçek cismimden; duvara vurmuş gölgem daha gerçekti vücudumdan. Sanki ihtiyar hurdacı, kasap, dadım ve o kahpe karım, benim gölgelerimdiler, ben bu gölgelerin içinde hapsedilmiştim.Bir baykuşa benziyordum, ama iniltilerim boğazımda takılıp kalıyordu ve ben pıhtılaşmış kan olarak tükürüyordum onları.
Sayfa 76 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Ben bir topalın yanından hızla geçemem, yapamam bunu ona ve kendime bunu anlatamam...
Reklam
Kendini dünyanın koyacak yer bulamadığı, bunu da aramadığı pek çok ıvır zıvırla dolu bir eskici, hurdacı gibi hissediyor, insanların akranlarının ceplerinde ellerini, dudaklarında ve yüzün geneline yerleşmiş gülümsemelerini nereden bulduklarını merak ediyordu. Bu kadar yaygın ve olağan bir şey neden ondan gizlenmişti?
Sayfa 411Kitabı okudu
Ben bir topalın yanından hızla geçemem, yapamam bunu ona ve kendime bunu anlatamam…
Buluşmalarda oturan taraf masaya gelenden avantajlıdır.
Macide Hanım dalıp gitmesini yorgunca bir gülümsemeyle örtmek istedi. Kamuya mâl olmuş bir eski artistin, çarpıklığı içinde biraz kösnüllük de barındıran, bir cümleyi yarım bırakmış gibi duran gülümsemesini benimsemişti ne zamandır. Bu gülümsemeyi gözlerini tablodan ayırıp herkesin üstünde dura dura gezdirirken başarıyla sergiledi. Bir yandan da, bu kelimeler niye hep negatife dönüyor kafamda, hurdacı duvarının dibinde, eski yağlı çuvallar gibi medet umulmaz, kuş uçmaz kervan göçmez tenhalıklara atılmış. Offf, dedi yavaşça.
Sayfa 46 - Akşam YemeğiKitabı okudu
Reklam
156 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.